Page 109 - Evrim Aldatmacası
P. 109
A D N A N O K T A R ( H A R U N Y A H Y A )
görürüz: Evrimci iddiaların aksine, sürüngenler, amfibiler ile aralarında
hiçbir ilişki olmadan, hiçbir "ataları" bulunmadan yeryüzüne çıkmış
KUŞLARIN VE canlılardır.
Ancak evrim masalının imkansız senaryoları bununla da bitmez.
Bir de karaya çıkmış olan bu canlıları "uçurmak" gerekmektedir! Evrim-
MEMELİLERİN ciler, kuşların bir şekilde evrimleşmiş olmaları gerektiğine inandıkları
için, bu canlıların sürüngenlerden geldiklerini iddia ederler.
HAYALİ EVRİMİ Oysa, kara canlılarından tamamen farklı bir yapıya sahip olan kuş-
ların hiçbir vücut mekanizması kademeli evrim modeli ile açıklanamaz.
Her şeyden önce kuşu kuş yapan en önemli özellik, yani kanatlar, evrim
için büyük bir çıkmazdır. Türk evrimcilerden Engin Korur, kanatların
evrimleşmesinin imkansızlığını şöyle itiraf eder:
Gözlerin ve kanatların ortak özelliği ancak bütünüyle gelişmiş bu-
lundukları takdirde vazifelerini yerine getirebilmeleridir. Başka bir
deyişle, eksik gözle görülmez, yarım kanatla uçulmaz. Bu organların
nasıl oluştuğu doğanın henüz iyi aydınlanmamış sırlarından birisi
olarak kalmıştır. 56
Görüldüğü gibi, kanatların bu kusursuz yapısının nasıl olup da bir-
birini izleyen tesadüfi mutasyonlar sonucunda meydana geldiği sorusu
tümüyle cevapsızdır. Bir sürüngenin ön ayaklarının, genlerinde meyda-
na gelen bir bozulma (mutasyon) sonucunda nasıl kusursuz bir kanada
dönüşeceği asla açıklanamamaktadır.
Ayrıca, bir kara canlısının kuşlara dönüşebilmesi için sadece
kanatlarının olması da yeterli değildir. Kara canlısı, kuşların uçmak için
kullandıkları diğer birçok yapısal mekanizmadan yoksundur. Örneğin,
kuşların kemikleri kara canlılarına göre çok daha hafiftir. Akciğerleri
çok daha farklı bir yapı ve işleve sahiptir. Değişik bir kas ve iskelet yapı-
sına sahiptirler ve çok daha özelleşmiş bir kalp-dolaşım sistemleri var-
dır. Bu mekanizmalar, yavaş yavaş, "birikerek" oluşamazlar. Kara canlı-
larının kuşlara dönüştüğü teorisi bu nedenle tamamen bir safsatadır.
107