Page 243 - Evrim Aldatmacası
P. 243

A D N A N      O K T A R    ( H A R U N     Y A H Y A )


                     Daha, RNA'yı oluşturan nükleotidlerin tek birinin bile oluşması
                     kesinlikle rastlantılarla açıklanamazken, acaba hayali nükleotid-
                1    ler nasıl uygun bir dizilimde bir araya gelerek RNA'yı oluştur-


                     muşlardı? Evrimci biyolog John Horgan RNA'nın tesadüfen
                     oluşmasının imkansızlığını şöyle kabullenir:

                          Araştırmacılar  RNA dünyası kavramını detaylı biçimde

                          inceledikçe giderek daha fazla sorun ortaya çıkıyor. RNA
                          ilk olarak nasıl oluştu? RNA ve onun parçalarının laboratu-
                          varda en iyi şartlarda sentezlenmesi bile son derece zor iken,
                          bunun prebiyotik (yaşam öncesi) ortamda gerçekleşmesi
                          nasıl olmuştur? 150

                     Tesadüfen oluştuğunu farz etsek bile, yalnızca bir nükleotid zin-
                     cirinden ibaret olan bu RNA hangi bilinçle kendisini kopyala-

               2     maya karar vermiş ve ne tür bir mekanizmayla bu kopyalamayı
                     başarmıştı? Kendisini kopyalarken kullanacağı nükleotidleri
                     nereden bulmuştu? Evrimci mikrobiyologlar Gerald Joyce ve

                     Leslie Orgel, durumun ihtimal dışı olduğunu şöyle dile getir-
                     mekteler:

                          Tartışma, içinden çıkılmaz bir noktada odaklaşıyor: Kar-
                          makarışık bir polinükleotid çorbasından çıkıp, birdenbire

                          kendini kopyalayabilen  o hayali RNA'nın efsanesi... Bu
                          kavram, yalnızca bugünkü prebiyotik kimya anlayışımıza
                          göre gerçek dışı olmakla kalmamakta, aynı zamanda
                          RNA'nın kendini kopyalayabilen bir molekül olduğu şeklin-
                          deki aşırı iyimser düşünceyi de yıkmaktadır. 151

                     Kaldı ki eğer ilk dünyada kendini kopyalayan bir RNA oluştuğunu

               3     ve ortamda RNA'nın kullanacağı her çeşit amino asitten sayısız
                     miktarlarda bulunduğunu farz etsek ve bütün bu imkansızlıkların
                     bir şekilde gerçekleşmiş olduğunu düşünsek bile, bu durum yine
                     de tek bir protein molekülünün oluşabilmesi için yeterli değildir.


                                                                             241
   238   239   240   241   242   243   244   245   246   247   248