Page 411 - Evrim Aldatmacası
P. 411

A D N A N      O K T A R    ( H A R U N     Y A H Y A )


              lese, bu canlıda olağanüstü bir Aklın delillerini görür. Bir böceğin ya da
              denizin karanlıklarındaki küçük bir balığın vücudunda, insanoğlunun

              asla ulaşamadığı kadar büyük bir teknoloji ve düzen vardır. Bir beyne
              bile sahip olmayan kimi canlılar, bazen insanın bile başaramayacağı
              kadar kompleks işleri büyük bir kusursuzluk içinde yaparlar.

                   Doğanın her yanına hakim olan bu büyük akıl ve düzen, elbette ki
              tüm doğaya hakim olan üstün Yaratıcı'nın, yani Allah'ın varlığının ispa-

              tıdır. Allah, tüm canlıları muhteşem özelliklerle yaratmış ve böylelikle
              insanoğluna Kendi varlığının ve gücünün apaçık delillerini göstermiş-
              tir. İlerleyen sayfalarda doğadaki milyonlarca yaratılış delilinden birka-
              çını inceleyeceğiz.


                   Balarıları ve Mimari Harikası Petekler


                   Bilindiği gibi balarıları ihtiyaçlarından kat kat fazla bal üretir ve
              bunları peteklerde saklarlar. Peteğin altıgen oluşu da herkes tarafından
              bilinen bir özelliktir. Peki arıların neden sekizgen veya beşgen gibi geo-

              metrik şekillerde petekler değil de özellikle altıgen petekler inşa ettiğini
              hiç düşündünüz mü?

                   Bu sorunun cevabını araştıran matematikçiler ilginç bir sonuca
              vardılar: "Bir alanın maksimum kullanımı için en uygun geometrik
              şekil altıgendir." Altıgen hücre, en çok miktarda bal depolarken, inşası

              için en az balmumu gerektiren şekildir; yani arı, olabilecek en uygun
              şekli kullanmaktadır.

                   Peteğin inşasında kullanılan yöntem ise çok şaşırtıcıdır: Arılar petek
              inşaatına iki-üç ayrı yerden başlar ve aynı anda iki-üç dizi şeklinde peteği
              örerler. Çok sayıda arı, değişik yerlerden başlayarak, aynı ölçülerde altı-

              genler yapıp, bunları birbirine ekleyerek peteği örer ve en sonunda ortada
              buluşurlar. Altıgenlerin birleşme yerleri o kadar ustaca yapılmıştır ki
              görünürde sonradan eklendiklerine dair hiçbir iz yoktur.




                                                                             409
   406   407   408   409   410   411   412   413   414   415   416