Page 106 - Rohingyalar Güzeldir
P. 106
104 Rohingyalar Güzeldir
Peki ya yoksulluk içerisindeyken, binbir zorlukla biriktirdiğiniz
paranızı, bu zulümden kaçıp kurtulmak için insan tacirlerine verip, bin-
diğiniz teknelerde denizin ortasında bırakılsaydınız ne yapardınız?
Etrafınız suyla kaplı, ama tek damla su içemiyorsunuz, yiyeceğiniz yok.
Gece, karanlık okyanus dalgalarıyla, gündüz, kavurucu güneş ışınla-
rıyla mücadele etseydiniz, hıncahınç insanla dolu teknenin batmaması
için, hareket dahi etmeden günlerce okyanusta sürüklenseydiniz? Tam
da artık ölüme yaklaştım derken karayı görüp "Kurtulduk" ümidiyle içi-
niz sevinçle dolduğunda, buradaki insanlardan da "Sizi kabul edemeyiz"
sözlerini duysaydınız ne yapardınız? İşte Arakan Müslümanlarının
yaşadığı durum tam da böyle...
A Arakan'daki cinayetlere ortak olmak
Dünyanın dört bir yanında, uçsuz bucaksız topraklar bomboş du-
ruyor ama tüm dünya, bu bir avuç insanı barındıracak bir yer bula-
mıyor. İnsanlık açısından daha da dramatik olanı ise, bu insanlara yar-
dım ulaştırılırken de, gıda ve yardım malzemelerinin helikopterlerden
doğrudan teknelerin bulunduğu sulara atılması. Günlerdir aç ve susuz
kalan bu insanların gönderilen yardımlara ve yiyeceklere ulaşmak için
soğuk suya atlamaları gerekiyor... Tekneleri batmak üzereyken kurta-
rılan ve Endonezya'nın Langsa limanındaki ambarlarda kalmalarına
izin verilen göçmenler ise, bir lokma yemek için birbirleriyle mücadele
ediyorlar. Bu hayatta kalma yarışının sonucunda ise, 100 kişi hayatını
yitiriyor...
Bu, nereden bakılsa insanın içini titreten bir durum. Artık dün-
yanın bu gidişata dur demesinin ve bir çözüm bulmasının zamanı
gelmedi mi? Malezya ve Tayland'ın ileri sürdüğü gibi, "Arakan Müs-
lümanlarını geldikleri yere gönderelim" demek bir çözüm yolu olabi-
lir mi? Ya da vicdana uygun olabilir mi? Elbette hayır. Tam aksine bu