Page 221 - Rohingyalar Güzeldir
P. 221
Adnan Oktar (Harun Yahya) 219
Ha ya tın kö ke ni so ru nu nu açık la mak
için 20. yüz yıl bo yun ca yü rü tü len tüm ev -
rim ci ça ba lar hep ba şa rı sız lık la so nuç lan dı.
San Di ego Scripps Ens ti tü sü'nden ün lü je o-
kim ya cı Jeff rey Ba da, ev rim ci Earth der gi-
sin de 1998 yı lın da ya yın la nan bir ma ka le-
de bu ger çe ği şöy le ka bul eder:
Bu gün, 20. yüz yı lı ge ri de bı ra kır ken,
ha la, 20. yüz yı la gir di ği miz de sa hip
ol du ğu muz en bü yük çö zül me miş
prob lem le kar şı kar şı ya yız: Ha yat
yer yü zün de na sıl baş la dı? (Jeffrey En son ev rim ci kay nak la rın da
ka bul et ti ği gi bi, ha ya tın kö ke ni,
Bada, Earth, Şubat 1998, s. 40) ha la ev rim te ori si için son derece
bü yük bir aç maz dır.
H Ha ya tın Komp leks Ya pı sı
Evrimcilerin hayatın kökeni konusunda bu denli büyük bir
açmaza girmelerinin başlıca nedeni, Darwinistlerin en basit zannet-
tikleri canlı yapıların bile olağanüstü derecede kompleks özelliklere
sahip olmasıdır. Canlı hücresi, insanoğlunun yaptığı bütün teknolojik
ürünlerden daha komplekstir. Öyle ki, bugün dünyanın en gelişmiş
laboratuvarlarında bile cansız maddeler biraraya getirilerek canlı bir
hücre, hatta hücreye ait tek bir protein bile üretilememektedir.
Bir hücrenin meydana gelmesi için gereken şartlar, rastlantılarla
açıklanamayacak kadar fazladır. Ancak bunu detaylarıyla açıklamaya
bile gerek yoktur. Evrimciler daha hücre aşamasına gelmeden çıkma-
za girerler. Çünkü hücrenin yapı taşlarından biri olan proteinlerin tek
bir tanesinin dahi tesadüfen meydana gelmesi ihtimali matematiksel
olarak "0"dır.