Page 16 - Allah Akılla Bilinir
P. 16
Yokluktan Varlığa
çin de bu lun du ğu muz uç suz bu cak sız ev re nin na sıl var ol du ğu, ne re ye
doğ ru git ti ği, için de ki dü zen ve den ge yi sağ la yan ka nun la rın na sıl iş le-
İdik le ri her de vir de in san la rın me rak ko nu su ol muş tur. Bi lim adam la rı,
dü şü nür ler asır lar dır bu ko nuy la il gi li sa yı sız araş tır ma lar yap mış lar, pek
çok te ori ler üret miş ler dir.
20. yüz yı lın baş la rı na dek ha kim olan gö rüş, ev re nin son suz bo yut la-
ra sa hip ol du ğu, son suz dan be ri var ol du ğu ve son su za ka dar da var ola-
ca ğı şek lin dey di. "Sta tik ev ren mo de li" adı ve ri len bu yanılgıya gö re, ev -
ren için her han gi bir baş lan gıç ve ya son söz ko nu su de ğil di.
Materyalist felsefenin de temelini oluşturan bu yanılgı, evreni
sabit, durağan ve değişmez bir maddeler bütünü olarak kabul
ederken Allah'ın apaçık olan varlığını akılsızca reddediyordu.
Materyalizm, maddeyi mutlak varlık sayan, maddeden
başka hiçbir şeyin varlığını kabul etmeyen batıl bir düşünce
sistemidir. Tarihi eski Yunan'a kadar uzanan, ama özellikle 19.
yüzyılda yaygınlaşan bu düşünce sistemi, Karl Marx'ın diya-
lektik materyalizmiyle ünlenmişti.
19. yüzyıldaki durağan evren modeli, başta belirttiği-
miz gibi, materyalist felsefeye zemin sağlamıştı. Mater-
yalist felsefeci George Politzer, bu bilim dışı evren
modeline dayanarak, "Felsefenin Başlangıç