Page 119 - Filistin
P. 119

117



              dusu, katliam günü tüm gücüyle Falanjistlerin arkas›ndayd›. ‹srail ordusu
              katliam›n öncesinde Sabra ve fiatilla kamplar›n› günlerce bombalay›p kont-
              rolü alt›na ald›. Daha sonra tüm kamp kap›lar›n› tutarak, izni olmadan gi-
              rifl-ç›k›fl yap›lmas›n› engelledi. Gece boyu iflaret fiflekleriyle ayd›nl›k bir or-
              tam haz›rlayarak ve 40 saat boyunca hiçbir müdahalede bulunmayarak Fa-
              lanjistlere vahfli katliamlar› için süre ve imkan sa¤lad›. Kamptan ç›kmaya
              çal›flan ve ç›k›fl noktalar›na kadar gelmeyi baflar›p, yard›m isteyen Filistinli-
              leri ölüm tehdidiyle geri döndürerek, katliam›n devam›n› kolaylaflt›rd›. Ke-
              ane'nin ifadesiyle "molozlar aras›nda kafa derisi yüzülmüfl çocuklar, had›m
              edilmifl genç adamlar" vard›. Programda konuflan Sabra ve fiatilla katliam›-
              n›n canl› tan›klar›ndan Nabil Ahmed ise yaflad›klar›n› flöyle anlat›yordu:
                   Ailemi hayatta bulmay› ümit ediyordum. Sonra, sokaklarda cesetleri
                   görmeye bafllad›¤›mda, çesetlerini bulursam minnettar olaca¤›m ger-
                   çe¤ini kabullendim. Ne oldu¤unu görüyorsunuz, onlar› bir eve sok-
                   mufllar, onlar› öldürmüfller ve buldozerle içinde olduklar› evlerin üze-
                   rinden geçmifller, bu yüzden onlar› bulmak için molozlar› kaz›yoruz.
                   Bir akrabam›n saç›n› çektik ve bulunduklar› yeri böylece belirledik.
                   Falanjistlerin yapt›¤› katliam tarif edilecek gibi de¤ildi. Programda ‹s-
              railli bir subay›n verdi¤i bilgi ise Falanjistlerin Müslümanlara olan düflman-
              l›klar›n› çok aç›k bir flekilde aç›kl›yordu. ‹srailli Paraflüt Tugay› Komutan› Yo-
              ram Yair, kendisini arayan bir Falanjist yetkilinin korkunç sözlerini flöyle an-
              lat›yordu:
                   ... 'Bana bir iyilik yapman› ve daha fazla getirmeni istiyorum' diyordu.
                   'Ne o?' diye sordum. 'Dinle, er ya da geç Bat› Beyrut'a gireceksiniz. Ba-
                   na fazla Filistinli kan› getirmeni istiyorum, Onu içmek istiyorum.' di-
                   yordu.
                   ‹srail ordusunun güvenlik flemsiyesi alt›nda gerçeklefltirilen bu katli-
              am›n her aflamas›ndan dönemin Savunma Bakan› Ariel fiaron haberdard›.
              Keane, fiaron'un katliamdaki rolünü ise flu flekilde aç›kl›yordu:
                   Ariel fiaron Çarflamba sabah› kamplarda FKÖ güçlerinin oldu¤u yö-
                   nündeki kanaatini ›srarla tekrar ederek Beyrut'a geldi. Beyrut'un ve
                   mülteci kamplar›n›n komutan› Amos Yuron da dahil olmak üzere, k›-
                   demli subaylar›na dan›flarak vahim bir emir verdi. 'Sadece bir ö¤e, ‹s-
                   rail Savunma Güçleri, bölgedeki güçleri idare edecek. Kamplardaki
                   operasyonlar için Falanjistler gönderilmeli'.
                   Daha sonra Beyrut operasyonunu konuflmak için Falanj karargahlar›-
                   na gitti... Liderlerinin ölümünden bir gün sonra, Falanjistlerden Filistin
                   kamplar›nda savaflmalar›n› istiyordu. Sizce Ariel fiaron'un, Falanjistle-
                   ri bir Filistin mülteci kamp›na, savunulmayan bir kampa gönderirse ne
                   olaca¤›na dair herhangi bir flüphesi olabilir mi?"
                   Keane bu soruyu pek çok yetkiliye sordu. Dönemin ABD Ortado¤u
   114   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124