Page 71 - Gözardı Edilen Kuran Hükümleri
P. 71

Harun Yahya (Adnan Oktar)              69

                SAYIN ADNAN OKTAR’IN FASIKLARIN
                HABERİNE İNANMAMANIN ÖNEMİ İLE
                           İLGİLİ AÇIKLAMALARI


               ‘Müslümanlara Atılan İftiralara
               Araştırmadan İnananların Durumu”
               “Masonların iftiralarına, komünistlerin iftiralarına, iddia edilen
            Ergenekon örgütünün iftiralarına inanmak, Müslümanı ahirette
            sorumlu kılar. Bak, diyor ki Cenab-ı Allah, “bir fasık” diyor, yani
            Kuran’ın hükmüne uymayan bir kişi, Kuran’a göre hareket etme-
            yen bir kişi, “size bir haber getirdiğinde”, şeytandan Allah’a sığı-
            nırım, “onu araştırın, tahkik edin, yani gözünüzle görün,
            kulağınızla işitin, yoksa inanmayın” diyor. Şimdi ama öyle
            olmuyor. Mesela bakıyorsun bir mason yayın organında bir Müslü-
            manla ilgili bir yazı çıkıyor. “Vay neler oluyormuş?” diyor. Ama evde
            kahvesini höpürdeterek içiyor. Bacak bacak üstüne atmış. Hiçbir
            riskin içine girmez. Hiçbir mücadelenin içine girmez. Ondan sonra,
            bir eli yağda bir eli balda, kendi işinde gücünde, çoluğa çocuğa
            karışmış. İşleri düzgün gidiyor kendi kafasına göre dünyevi anlam-
            da. Ama öbür tarafta Müslüman kişi Allah rızası için varını yoğunu
            Allah yolunda harcamış, hayatın bütün sosyal yönlerinden çekilmiş,
            her türlü tehlikenin içine girmiş, dolayısıyla her türlü iftiraya, baskı-
            ya, zulme maruz kalmış. Buna rağmen evindeki o keyif içinde yaşa-
            yan adamların mason gazetelerden öğrendikleri haberlerin muha-
            tabı oluyor. Bir de kendini savunmak mecburiyetinde kalıyor, üstü-
            ne üstlük. Bak o tebliğ yapmayan, dini yaymayan adamlar onun
            hakkında yorum yapıyorlar. O Müslüman da tebliğini durduruyor,
            bu sefer onların yorumunu da düzeltmekle uğraşıyor. Halbuki
            orada hiç olmazsa o ehl-i keyif takım, “arkadaş” demesi lazım,
   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76