Page 174 - Terör Sevgiyle Yok Edilir
P. 174

TERÖR SEVGİYLE YOK EDİLİR




                        gösterir. Zaten yüksek derecede özelleşmiş bir organizmada
                        meydana gelebilecek rastlantısal bir değişim, ya etkisiz olacak-
                        tır ya da zararlı. Bir kol saatinde meydana gelecek rasgele bir
                        değişim kol saatini geliştirmeyecektir. Ona büyük ihtimalle za-
                        rar verecek veya en iyi ihtimalle etkisiz olacaktır. Bir deprem bir
                        şehri geliştirmez, ona yıkım getirir. 75
                        Nitekim bugüne kadar hiçbir yararlı, yani genetik bilgiyi
                   geliştiren mutasyon örneği gözlemlenmedi. Tüm mutasyonla-
                   rın zararlı olduğu görüldü. Anlaşıldı ki, evrim teorisinin "ev-
                   rim mekanizması" olarak gösterdiği mutasyonlar, gerçekte
                   canlıları sadece tahrip eden, sakat bırakan genetik olaylardır.
                   (İnsanlarda mutasyonun en sık görülen etkisi de kanserdir.)
                   Elbette tahrip edici bir mekanizma "evrim mekanizması" ola-
                   maz. Doğal seleksiyon ise, Darwin'in de kabul ettiği gibi, "tek
                   başına hiçbir şey yapamaz." Bu gerçek bizlere doğada hiçbir
                   "evrim mekanizması" olmadığını göstermektedir. Evrim me-
                   kanizması olmadığına göre de, evrim denen hayali süreç ya-
                   şanmış olamaz.

                        Fo sil Ka yıt la rı:
                        Ara Form lar dan Eser Yok

                        Evrim teorisinin iddia ettiği senaryonun yaşanmamış ol-
                   duğunun en açık göstergesi ise fosil kayıtlarıdır.
                        Evrim teorisinin bilim dışı iddiasına göre bütün canlılar
                   birbirlerinden türemişlerdir. Önceden var olan bir canlı türü,
                   zamanla bir diğerine dönüşmüş ve bütün türler bu şekilde or-
                   taya çıkmışlardır. Teoriye göre bu dönüşüm yüz milyonlarca
                   yıl süren uzun bir zaman dilimini kapsamış ve kademe kade-
                   me ilerlemiştir.
                        Bu durumda, iddia edilen uzun dönüşüm süreci içinde
                   sayısız "ara türler"in oluşmuş ve yaşamış olmaları gerekir.


                                                172
   169   170   171   172   173   174   175   176   177   178   179