Page 702 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 702

704                                                                                      BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ







                                                                   ِ
                        تا   ه    َكر      و   ب   ِ   للّا    م   ة      حر    و       ُك   م    يَل    َلا   م     ع    سلَا  ا   ن   ه ۞      حب ُ ْ      س    همسا ِ   ب
                                                    َّ ُ َ ْ ْ َ َ َ ُ ٰ َ َ َ ُ ُ
                                     ْ
                                                            َ َ ُ
                                                                    ْ

              Gayet şiddetli hasta Üstadımıza mühim, resmî bir zattan bir mektub
          geldi.  Diyor  ki:  "Tarihçe-i  Hayatın"  neşrolunmaması  için  eski  partinin
          mühim  adamları,  büyük  bir  tâviz  ile  eski  partinin  bazı  memurlarını  bu
          hatâya sevketmişler...

              Üstadımız  da  dedi  ki:  Bu  "Tarihçe-i  Hayat"ın  en  mühim  kısmı  üç
          defa Sebilürreşad tarafından, dört defa da otuz kırk senedenberi hem eski
          harf,  hem  yeni  harf  ile  neşredilmiş  ve  içindeki  Müdafaat  parçaları  da
          müteaddit mahkemelerin huzurunda okunmuş ve resmen de neşredilmiş.
          Yeni olarak, Medine-i Münevvere gibi hariç yerlerden bir iki Âlim Zâtın,
          izah  ve  teşekkür  nev'inden  birkaç  Hakikatlı  Mektubları  var.  Onun  için
          mahkemelerin resmen bunlara ilişecek hiçbir ciheti yok.

              Saniyen: Risale-i Nur, kırk elli senede bütün ehl-i siyasetin tazyikatı
          altında  tek  başına  Âlem-i  İslâmda  hârika  bir  tarzda  neşrolduğu  halde,
          şimdi milyonlar Nâşirleri varken değil eski bir parti, dünya toplansa Ona
          karşı bir sed çekemez, mümkün değil. Belki bir ilânnâme hükmüne geçer.
          Onun için, Nur Talebeleri müteessir olmasınlar...

              Salisen: Hem eski partinin bana karşı zulümlerini Helâl ettiğim, hem

                                                ى
          Kur'ânın  bir  Kanun - u  Esasiyesi  olan    ر  ِ  ِ  او   ز   ر   ة     و   ز   ر     ُا   خ   رِزت َ    و     َلا    َ    yâni,
                                                                ُ َ َ ٌ ْ َ ْ ٰ
          birisinin hatâsı ile başkası, partisi, akrabası mesul olmaz, olamaz, diye,
          hem  Anadolu,  hem  vilâyet-i  şarkiyede  Risale-i  Nur'la  neşredildiği
          sebebiyle,  âsayişe  tam  kuvvetli  bir  tarzda  Hizmet  edilmiş.  Demek  bir
          mânevî  zabıta  hükmünde  herkesin  Kalbinde  bir  yasakçı  bırakıyor.  Bu
          noktaya  binaen,  Risale-i  Nur  eski  partinin  dört-beş  hatâsını  yüz  derece
          ziyadeleştirmeye  mânidir.  Yüzde  beş  adamın  hatâsını  doksan  beşe  de
          verip  yirmi-otuz  derece  ziyadeleştirmemiş.  Onun  için  umum  o  partinin
          ekserisi  iktidar  partisi  kadar  Risale-i  Nur'a  minnettar  olmak  lâzımdır.
          Çünkü,  bu  Dersi,  bu  Kanun-u  Esasiye-i  Kur'âniyeyi  Risale-i  Nur  Ders
          vermeseydi,   o   beş  adamın  hatâsı  binler  adamı  da   hatâkâr   yapardı.
   697   698   699   700   701   702   703   704   705   706   707