Page 716 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 716
718 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
Talebesiyim. Bediüzzaman Said Nursî'yi en büyük Din ve Fikir Adamı
bilirim ve kendimi bir Nur Talebesi ilân ederim. Said Nursî Hazretleri
değil sizlerin, bütün İslâm gençliğinin Üstadıdır. Maalesef memleketi-
mizde Türkçe bilen yoktur, bunun için Üstadın Hizmetlerine nâvâkıf-
tırlar.
Pakistan'dan Risale-i Nur hakkında size malûmat veriyorum:
Üstad ve Türkiye hakkında malûmat çok azdır. İki yıldır biraz
çalışıyorum.. Pakistan, Buhara ve Birma gazetelerinde makaleler yazdım.
Çok takdir edilip, benden, Türkler ve Risale-i Nur hakkında yazılar rica
ettiler. Benim, evvelâ Üstad hakkında malûmatım yoktu. Bu meyanda
Salih Özcan adlı bir gence, Türkiye'ye dair kitablar göndermesi için
yazdım, bana gönderdiler. Bunlardan birisi Serdengeçti idi. Bunda,
Risale-i Nur hakkında bir makale gördüm. Okudum, istifade ettim ve Nur
hakkında malûmat toplamaya başladım. Ben Onun Eserlerini okuyup
yazmayı çok isterdim. O zamandanberi Onun yazılarını okudum, düşün-
düm; O nedir? Bana malûm oldu ki: Ona karşı İslâm düşmanları dışarıda
propaganda yapmışlar. Onun hakkında bugüne kadar oniki makale
yazdım. Davet (Delhi), İstiklâl (Rangoon), Tasnim (Lahore), Elmünir
(Layelpur), Asia (Lahore), Müslim (Dakka), İnkılâp (Karachi), Anjam ve
Ceng (Karachi) ve diğer bazı gazetelerde yazmıştım.
Üstad hakkında yazılan bu makaleler, diğer dillere de tercüme edil-
miştir. Bugün Onu, binlerce belki milyonlarca Müslim ve gayrimüslim
biliyor, benden, Onun hakkında malûmat istiyorlar. Her gazete Onun
hakkında yazmak istiyor. للّا ءآش ْ َ ِ ا ن , üç ay sonra bu konuda bütün ener-
ُ ٰ
َ
jimle çalışacağım. Düşman-ı İslâmdan korkmuyorum. Karaşi'de Üstadın
Kitablarını ve başka Türkçe kitabları topladım ve bir küçük kütüphane
tesis ettim. Türkiye'den gelen bütün kitablar buradadır.
Bu yıl "Türk - Pakistan Talebeler Birliği" adlı bir cemiyet kurmak
niyetindeyiz. Nur dostlarımızdan rica ederim ki, Türk - Pakistan
dostluğunun bağlarını müstahkem eylesinler; Ordu lisanı da okusunlar.
Bu yarımadada yüzotuz milyon Müslümanın millî lisanı yalnız
Orducadır. Bizler, burada Türkçe için çalışırız. Türkçe bilen, Sibirya'dan
Arnavutluğa kadar altmış milyon Müslüman ve Türkiye'deki yirmibeş
milyon Türktür.