Page 209 - Hristiyanlar Hz İsa'yı Dinlesinler
P. 209

Adnan Oktar
                                        Harun Yahya



             iyi bilendir. Dünyadaki imtihanın gereği olarak onlar için denenecek-
             leri vesileler ve olaylar da yaratmıştır.

                 İnsan ise, yaratılışı itibariyle aciz ve cahildir. Kolaylıkla hataya
             düşebilir, yanlış yapabilir, doğruyu bildiği halde unutabilir, Allah'tan
             çok korktuğu halde istemeden hata işleyebilir. Çünkü insan dünyada
             imtihan olmaktadır. Hatalarından ders çıkarmakta, acizliğini görmek-
             te, günahlarından tevbe etmektedir. Nihayetinde bütün bunlar vic-
             danlı bir insan için Allah'a daha fazla yönelmeye vesile olmaktadır.
                 Bu Rabbimiz'in dünyada yarattığı imtihan ortamının gereğidir.
             Yüce Allah dünyada böyle bir sistemi yaratırken, kullarına "bağışla-
             yan ve esirgeyen" olduğunu haber vermiş ve onlara tevbe kapılarını
             açmıştır. Allah, merhametlilerin en merhametlisidir. İnsan, bilerek ve-
             ya bilmeyerek bir hata işlediğinde, büyük veya küçük bir günaha gir-
             diğinde pişman olup Allah'a tevbe etme, bağışlanma isteme ayrıcalığı-
             na sahiptir.
                 Her türlü günahın karşılığının ölüm olduğunu iddia etmek
             Allah'ın çok merhametli, çok esirgeyen ve tevbeleri kabul eden vasfını
             anlamamak, takdir edememektir. Bu iddia, insanın dünyada yaşama
             ve var olma amacına tamamen ters düşmektedir. Böylesine bir iddia
             aynı zamanda, Allah'ın adaletine, imtihanın gereğine aykırıdır. Eğer

             tüm insanların işlediği günahların karşılığı ölüm olsaydı ve eğer Yüce
             Allah Kendi lütfundan insanları bağışlayıp esirgemeseydi, tüm dün-
             yanın fesata uğrayacağını Allah Kuran bir ayetinde şöyle bildirmiştir:

                 Eğer Allah, insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsay-
                 dı, onun üstünde (yeryüzünde) canlılardan hiçbir şey bırakmaz-
                 dı; ancak onları adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir.
                 Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler, ne de öne alı-
                 nabilirler. (Nahl Suresi, 61)
                 Yine Kuran'da Allah'ın üstün fazlı, rahmeti ve tevbeleri kabul
             eden olması dolayısıyla insanlara nimet bahşedilmiş olduğu da bildir-
             mektedir:




                                             207
   204   205   206   207   208   209   210   211   212   213   214