Page 289 - Kuran ile Hayat Nasıl Yaşanır
P. 289
Adnan Oktar (Harun Yahya)
Margulis, 2011 yılındaki bir röportajında ise mutasyonların organiz-
mayı değiştirdiğine ve bu yolla yeni türler ortaya çıktığına dair "hiçbir
delil olmadığını" şu sözlerle vurgulamıştır:
Neo-Darwinistler, mutasyonlar gerçekleştiğinde ve bir organizmayı değiş-
tirdiğinde, yeni türlerin ortaya çıktığını söylerler. Bana da defalarca, rast-
gele mutasyonların yeni türleri oluşturan evrimsel değişikliğe yol açtığı
öğretildi. Buna inandım; ta ki delil arayana dek... (Lynn Margulis quoted
in "Lynn Margulis: Q + A," Discover Magazine, Nisan 2011, s. 68)
Lynn Margulis'in söylediği gibi rastgele mutasyonların yeni türleri oluş-
turan evrimsel değişikliğe yol açtığına dain tek bir delil yoktur.
Nitekim bugüne kadar hiçbir yararlı, yani genetik bilgiyi geliştiren
mutasyon örneği gözlemlenmedi. Tüm mutasyonların zararlı olduğu görül-
dü. Anlaşıldı ki, evrim teorisinin "evrim mekanizması" olarak gösterdiği
mutasyonlar, gerçekte canlıları sadece tahrip eden, sakat bırakan genetik
olaylardır. (İnsanlarda mutasyonun en sık görülen etkisi de kanserdir.)
Elbette tahrip edici bir mekanizma "evrim mekanizması" olamaz. Doğal
seleksiyon ise, Darwin'in de kabul ettiği gibi, "tek başına hiçbir şey yapamaz."
Bu gerçek bizlere doğada hiçbir "evrim mekanizması" olmadığını göster-
mektedir. Evrim mekanizması olmadığına göre de, evrim denen hayali süreç
yaşanmış olamaz.
Fo sil Ka yıt la rı: Ara Form lar dan Eser Yok
Evrim teorisinin iddia ettiği senaryonun yaşanmamış olduğunun en
açık göstergesi ise fosil kayıtlarıdır.
Evrim teorisinin bilim dışı iddiasına göre bütün canlılar birbirlerinden
türemişlerdir. Önceden var olan bir canlı türü (ki bu türün de nasıl ortaya
çıktığı konusunda evrimcilerin bir açıklaması yoktur), zamanla bir diğerine
dönüşmüş ve bütün türler bu şekilde ortaya çıkmışlardır. Teoriye göre bu
hayali dönüşüm yüz milyonlarca yıl süren uzun bir zaman dilimini kapsamış
ve kademe kademe ilerlemiştir.
287