Page 41 - Kuran ile Hayat Nasıl Yaşanır
P. 41

Adnan Oktar (Harun Yahya)


             De ki: "Allah'ın dilemesi dışında, kendim için zarardan ve yarar-
             dan (hiçbir şeye) malik değilim..." (Yunus Suresi, 49)

             De ki: "Allah'ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiç-
             bir şey isabet etmez. O bizim mevlamızdır. Ve müminler yalnızca
             Allah'a tevekkül etmelidirler." (Tevbe Suresi, 51)

             "Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a
             tevekkül ettim. O'nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir
             canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerine-
             dir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)" (Hud Suresi, 56)

             ...Allah'ın emri, takdir edilmiş bir kaderdir. (Ahzab Suresi, 38)
             Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah'a ait olmasın. Onun

             karar (yerleşik) yerini de ve geçici bulunduğu yeri de bilir. (Bunla-
             rın) Tümü apaçık bir kitapta (yazılı)dır. (Hud Suresi, 6)
             Gökte ve yerde gizli olan hiç bir şey yoktur ki, apaçık olan bir kitap-
             ta (Levh-i Mahfuz'da) olmasın. (Neml Suresi, 75)

             Onların işlemiş oldukları her şey kitaplarda (yazılı)dır. Küçük,
             büyük her şey satır satır (yazılı)dır. (Kamer Suresi, 52-53)

             Hani siz vadinin yakın kenarında, onlar uzak yamacındaydılar; ker-
             van ise sizden daha aşağıdaydı. Eğer sözleşseydiniz, kaçınılmaz ola-
             rak sözleşme yeri (veya konusu) hakkında anlaşmazlığa düşerdiniz;
             ancak Allah, olacağı olan işi gerçekleştirmek için (böyle yaptı).
             Böylece, helak olacak kişi apaçık bir delilden sonra helak olsun, diri
             kalacak kişi apaçık bir delilden sonra hayatta kalsın. Şüphesiz Allah,
             gerçekten işitendir, bilendir. (Enfal Suresi, 42)

             Karşı karşıya geldiğinizde, Allah, 'olacağı olan işi gerçekleştirmek'
             için, onları gözlerinizde az gösteriyor, sizi de onların gözlerinde



                                           39
   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46