Page 85 - Kuran ile Hayat Nasıl Yaşanır
P. 85

Adnan Oktar (Harun Yahya)


             Onlar Allah'ı unuttular; O da onları unuttu. Şüphesiz, münafıklar
             fıska sapanlardır. (Tevbe Suresi, 67)

             Medine halkına ve çevresindeki bedevilere, Allah'ın elçisinden geri
             kalmaları, kendi nefislerini onun nefsine tercih etmeleri yakışmaz.
             Bu, gerçekten onların Allah yolunda bir susuzluk, bir yorgunluk,
             'dayanılmaz bir açlık' (çekmeleri), kafirleri 'kin ve öfkeyle ayaklan-
             dıracak' bir yere ayak basmaları ve düşmana karşı bir başarı kazan-

             maları karşılığında, mutlaka onlara bununla salih bir amel yazılmış
             olması nedeniyledir. Şüphesiz Allah, iyilik yapanların ecrini kay-
             betmez. (Tevbe Suresi, 120)
             Gündüzün iki tarafında ve gecenin (gündüze) yakın saatlerinde
             namazı kıl. Şüphesiz iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, öğüt alan-

             lara bir öğüttür. Ve sabret. Gerçekten Allah, iyilik yapanların ecrini
             kaybetmez. (Hud Suresi, 114-115)
             (Yusuf) Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik.

             İşte Biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz. (Yusuf Suresi, 22)
             İşte böylece Biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkan (iktidar) verdik.
             Öyle ki, orada (Mısır'da) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek
             rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların ecrini kayba uğrat-
             mayız. (Yusuf Suresi, 56)

             "Sen gerçekten Yusuf musun, sensin öyle mi?" dediler. "Ben Yusuf'um"
             dedi. "Ve bu da kardeşimdir. Doğrusu Allah bize lütufta bulundu. Ger-
             çek şu ki, kim sakınır ve sabrederse, şüphesiz Allah, iyilikte bulunan-

             ların karşılığını boşa çıkarmaz." (Yusuf Suresi, 90)
             Ve onlar-Rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler,
             namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden
             gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte onlar,


                                           83
   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89   90