Page 717 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 717

Harun Yahya






                                                                                DOMUZ D‹fi‹N‹, “NEBRASKA ADAMI” D‹YE TANITTILAR

                                                                                1922’de, Amerikan Do¤a Tarih Müzesi müdürü Henry
                                                                                Fairfield Osborn, Batı Nebraska’daki Yılan Deresi ya-
                                                                                kınlarında, Pliosen Dönemi’ne ait bir azı difli fosili
                                                                                buldu¤unu açıkladı. Bu difl, evrimcilerin hayallerine
                                                                                göre, insan ve maymunların sözde ortak özelliklerini
                                                                                taflımaktaydı. Bu fosile “Nebraska Adamı” adı verildi.
                                                                                “Bilimsel” ismi de hemen üretildi: Hesperopithecus
                                                                                haroldcooki. Bu tek difle dayanılarak Nebraska Ada-
                     SAHTE                                                       leri çizildi. Hatta daha da ileri gidilerek Nebraska
                     SAHTE
                                                                                mı’nın kafatası ve vücudunun rekonstrüksiyon resim-
                                                                                     adamının, eflinin ve çocuklarının do¤al ortamda
                                                                                        ailece resimleri yayınlandı.  Ancak 1927’de
                                                                                          iskeletin öbür parçaları da bulundu. Bulu-
                                                                                           nan yeni parçalara göre bu difl ne may-
                                                                                            muna ne de insana aitti. Diflin, Prosthen-
                                                                                             nops cinsinden yabani Amerikan domu-
                                                                                            zunun soyu tükenmifl bir türüne ait oldu-
                            SAHTE                                                           ¤u anlaflıldı.
                             SAHTE










             lerin gerçekleri bilip anlayacaklar› vaktin gelece¤i bildirimifltir. Bu ayetlerde, iflari manada, Darwinistle-
             rin de do¤ruyu görecekleri haber verilmektedir. Bu ayetlerden baz›lar› flu flekildedir:

                 Fakat (kitap gelince) onu tan›may›p-küfrettiler; yak›nda bileceklerdir. (Saffat Suresi, 170)

                 Onlar› b›rak; yesinler, yararlans›nlar ve onlar› (bofl) emel oyalayadursun. ‹lerde bileceklerdir. (Hicr Su-
                 resi, 3)

                 Kendilerine verdi¤imiz (nimetler)e nankörlük etsinler ve yararlan›p-metalans›nlar diye. Ancak onlar
                 yak›nda bileceklerdir. (Ankebut Suresi, 66)

                 Umar›z Darwinistler de, mant›ks›z ›srarlar›ndan vazgeçer, herkesin kolayl›kla kavrayabildi¤i do¤ru-
             lar› görerek gerçe¤i kabullenebilirler. Bilimin gösterdi¤i gerçek, evrim teorisinin geçersiz oldu¤u, evre-
             ni ve canl›lar› Allah'›n yaratt›¤›d›r.

                 Bu kitapta baz› örneklerine yer verdi¤imiz fosiller de Allah'›n yarat›fl›n›n önemli birer delilidirler.
             Kuran'›n pek çok ayetinde, yeryüzünün alt›nda ve üstünde Yarat›l›fl gerçe¤ini gösteren deliller oldu¤u-
             na dikkat çekilmektedir. Örne¤in Saffat Suresi'nin 137. ayetinde flu flekilde buyurulmaktad›r:

                 Siz onlar›n üstünden muhakkak geçip gidiyorsunuz... (Saffat Suresi, 137)
                 Bu ayetle, canl›l›¤›n gerçek tarihini gösteren ve yer alt›nda bulunan fosil kay›tlar›na iflaret ediliyor
             olmas› muhtemeldir. Dünyan›n dört bir yan›nda, yeryüzünün alt›nda, canl›lar›n ilk var olduklar› andan

             itibaren ayn› kald›klar›n›, yüz milyonlarca y›l boyunca hiç de¤iflmediklerini, k›saca evrim geçirmedikle-
             rini gösteren say›s›z fosil örne¤i vard›r ve insanlar sürekli bunlar›n üzerinden geçip gitmektedir. Tüm
             bu fosiller, canl›lar›n sahip olduklar› kompleks özelliklerle, eksiksiz ve kusursuz olarak birdenbire var

             olduklar›n› yani  Allah taraf›ndan yarat›ld›klar›n› göstermektedir. Üstün güç ve kudret sahibi olan
             Rabbimiz, tüm canl›lar› en güzel flekilde yaratm›flt›r. Bütün varl›klar, Allah'›n yüceli¤inin ve büyüklü¤ü-
             nün birer tecellisidir. Bu tecelliler karfl›s›nda insana düflen, akl›n› ve vicdan›n› kullanarak, tüm evrenin
             bir hikmetle yarat›lm›fl oldu¤unu düflünmek, alemlerin Rabbi olan Allah'› hamd ile tesbih etmek ve O'na
             en güzel flekilde kulluk etmektedir.

                 Allah, herfleyin yarat›c›s›d›r. O, herfley üzerinde vekildir.

                 Göklerin ve yerin anahtarlar› O'nundur. Allah'›n ayetlerine (karfl›) inkar edenler ise; iflte onlar, hüsra-
                 na u¤rayanlard›r. (Zümer Suresi, 62-63)






                                                                                                                          Adnan Oktar    715
   712   713   714   715   716   717   718   719   720   721   722