Page 47 - Kuran'ın Bazı Sırları
P. 47
Harun Yahya (Adnan Oktar) 45
vara”, aczini bilerek, yalvarma tarzında. “İçin için” yani içten
gelerek, vicdanın içinden gelerek “zikret”, dua et. Allah’a
yaklaş, değil mi, Allah’ı o şekilde zikret. “...Gaflete kapılanlardan
olma.” Şimdi, bu da farz. Bak, sabah akşam 1, yüksek olma-
yan bir ses 2, kendi kendine 3, yani içinden ürperti ile, yal-
vara yalvara, yani coşku ile, heyecan ile ve derinlik ile, için
için zikret. “Ne olur der adam, mesela öbür türlü dua etsem?”
Duada bir sır var. Yani dua, hakkı ile yapıldığında çok
büyük netice alınır, çok büyük netice. İnsanlar bunu bilmi-
yorlar. Yani, “dua ediyorum, olmuyor” diyor. Her dua kabul
olur. Tecelli etmeyebilir, ama onun sevabını alırsın. Anlaşıldı
mı? Bir ibadettir dua. İbadet kastıyla yapılır ve Allah rızası
için yapılır. Olmuyorsa hayır vardır.
Diyor ki, mesela Amerika’ya gideceğim. Kardeşim, ya gangsterler
seni orada öldürecekse, ya başına bir şey gelecekse, Allah onu
engellemiş oluyor, bir hayır var. Kurdeşen döküyor gidemedim diye.
Allah’a hamd edecek. Ya Rabbi diyecek, bunda bir hayır, hikmet
vardır diyecek. Mesela otobüsü kaçırıyor, deliriyor. Tevekkül et, var-
dır bir hayır. Mesela trafik kazası geçiriyor, bir hayır vardır. Allah
onu çok daha büyük bir beladan kurtarmıştır, Allah kendine dön-
dürmek istemiştir, derin düşünmesine vesile olmuştur, belki dünya-
ya dalmıştır, belki de bunun sonucunda cehenneme gidecektir,
Allah kendine döndürmek için bir kaza meydana getirir; o, ölümü
düşünür, ahireti düşünür, artık dünyadan geçer, Allah’a teslim olur.
Daha mütevazi, daha şefkatli, daha sevgi dolu olur, o bir sevap
kazanır. Etrafındaki insanlar onunla ilgilenir, alaka göstertir, şefkat
göstertir oradan bir sevap kazanır, o etrafındaki insanlar. Ayrıca
imtihanın doğal ortamı olmuş olur ve bütün insanlara bir ibret olur,