Page 4 - Okul Dergisi Mayıs 2025
P. 4
İSTİKLÂL MARŞI EY TÜRK GENÇLİĞİ!
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuri-
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. yetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne teme-
li budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir.
Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet bu celâl? İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl, isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır.
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mec-
buriyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşün-
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! meyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım; mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriye-
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. tine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali
görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Garb’ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar, edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün ordula-
“Medeniyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar? rı dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal
edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın; daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde ik-
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. tidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıya-
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın… net içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri,
Kim bilir, belki yarın… belki yarından da yakın. şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriy-
le tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde ha-
Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. rap ve bitap düşmüş olabilir.
Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve
şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhu-
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ? riyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, da-
Şühedâ fışkıracak, toprağı sıksan şühedâ! marlarındaki asil kanda mevcuttur.
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma’bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dînin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
O zaman vecd ile bin secde eder –varsa- taşım;
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır rûh-i mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek Arş’a değer, belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!
MEHMET AKİF ERSOY