Page 9 - Pastil Kadın Özel
P. 9
Simone De Beauvoir & Jean Paul Sartre
Feminizmin en önemli düşünürlerinden olan Simone de Beauvoir ve varoluşçuluğun kuramcısı
Jean-Paul Sartre’ın ilişkileri her dönem dünyanın en çok merak edilen ve konuşulan aşk hikayesi
olmuştur. İkisi de dünyadan ayrıldıktan sonra gizli kalmış mektupları didik didik edilmiş, ancak
meraklı gözer kendilerini tatmin edecek pek bir şeye rastlayamamışlar. Çünkü ikili sözlerini
tutmuş ve birbirlerine hep açık olmuşlardı. Düşünceleriyle birbirlerini besleyip yüzyılın önemli
eserlerine imza attılar.
Varlıklarını birbirlerinden faydalanmak üzerine değil geliştirmek üzerine kurdular. Her konuda
gerçeği aradılar. Yazdıkları sayesinde dünyanın dört bir yanında tanınır hale geldikleri halde
asla gül bahçesinde yaşamadılar.
Erkek, varoluşçuluğun babası; kadın, modern feminizmin anası olarak nitelendirildi. Simone
de Beauvoir ve Jean Paul Sartre…
Sorbonne’da felsefe okudukları 1929 yılında tanışır Sartre ve Beauvoir. Sartre toplu derslerde
gördüğü Simone’dan öylesine hoşlanır ki, onunla tanışma isteğini, ortak arkadaşlarından birinin
aracılığıyla gerçekleştirir. Onun için Simone “Hoş ama çok kötü giyinendir” o yıllarda. Sartre
ise kendisini diğerlerinden ayıran birikimiyle, “Sözcükler” adlı otobiyografik eserinde belirttiği
üzere “çirkinliğinin” farkında, ufak tefek bir büyük adamdır.
8 | kadın