Page 94 - Bursa
P. 94

"Bursa  halkı  işgalden  bir  gün  evveline  kadar  nasıl  bir  felâketle
                                            karşı  karşıya  bulunduğunu  bilemiyordu.  O  gün  mütereddid  adımlarla
                                            Setbaşı  köprüsüne  doğru  ilerliyordum.  Bir  arkadaş  yanıma  sokularak
                                                                             3
                                            "Anzavur  geliyor  azizim  Anzavur!”   dedi  ve  ilerledi.  İngiliz  ordusunun
                                            Mudanya’yı  işgal  ettiğini,  Fransızlar’ın  Gemlik  taraflarından  yürümekte
                                            olduğunu  da  söyleyenler  vardı.  Birkaç  gün  evvel  Yunanlılar’ın  Susurluk
                                            istikametinden  Bursa  üzerine  yüklenmekte  olduklarını  da  haber  almıştık.
                                            Öyle  ise  ne  oluyoruz,  gelenler  kimlerdi?  (...)  8  Temmuz  1920  Perşembe
                                            günü  Yunan  ordusu  Bursa'yı  işgal  etti.  Memleket  münevverleri  Rum,
                                            Ermeni  vatandaşların  gayretleriyle(!)  birer  birer  yakalanıp  zindanlara
                                                                    4
                                            tıkıldı."(Uğuralp,1939: 6-7)
                                                   Yazıda,  Yunanlıların  işgal  amacıyla  değil,  halifenin  emir  ve
                                            ricalarıyla  Anadolu’yu  eşkıyadan  temizlemek  için  geldiklerini  beyan
                                            ettiklerini  söyleyen  Erturan  Uğuralp’ın  verdiği  bilgi  Bursa’nın  işgali  ile
                                            ilgili  atıfta  bulunduğumuz  araştırma  kitaplarında  ifade  edilenlerle
                                            örtüşmektedir. Erturan Uğuralp yine konu ile ilgili kaynakları teyit ederek
                                            yerli  Rum  ve  Ermeni  çetelerinin  sokak  ortasında  adam  öldürdüklerini,
                                            Yunan kuvvetleri ile birleşerek “Türk benliğini kırmak için neler yapılmak
                                            lâzımsa  hiçbirisi”nin  ihmal  edilmediğini  belirtir.  Turgut  Karatal  adlı  bir
                                            şahıs da Bursa'nın işgal edildiği gün Belediye binasının kapısı önünde bir
                                            değnek  ucuna  takılmış  beyaz  bir  bez  parçasının  bu  facianın  sembolü
                                            olduğunu  aktarır,  halkın  şaşkınlığından  bahseder.  Emekli  Başkomiser
                                            Abdürrahim Yücelik de aynı bilgiyi vermektedir:
                                                   “Bursa’da  bir  tütün  tüccarı  Petro  Avramidis  vardı.  Bu,
                                            beraberinde üç kişiyle birlikte Beşevler’de konaklayan Albay Cirolis’e gitti,
                                            şehrin  teslim  olduğunu  bildirdi.  Albay  da  Bursa’yı  işgal  ettirdi.  Petro
                                            Avramidis’le  bir  Yunan  Binbaşısı  Belediye  önüne  geldiler.  Buradakiler,
                                            balkondan  beyaz  bayrak  sallandırmışlardı.  Biz  seyrediyorduk,  ağlamaya
                                            başladık…”(Akkılıç, 1997: 298)
                                                   İşgalin  bir  diğer  tanığı  olan  Mehmet  Şimşiroğlu’nun  açıklaması
                                            Abdürrahim Yücelik’in aktardıklarını tamamlayıcı boyuttadır:
                                                   “Yunan kumandan geldi, atından indi. Belediye’nin camiye bakan
                                            mermer basamaklarından yukarı çıktı. Osmanefendizade Cemil Bey orada


                                            3    Ahmet Anzavur emekli jandarma binbaşısıdır. Bursa'yı da ele geçirmeye teşebbüs eden
                                               Anzavur,  çıkardığı  iç  isyanlarla  Millî  Mücadele  sırasında  Ankara'ya karşı  ciddi bir
                                               tehlike  oluşturmuştur.  Anzavur  kelimesi  günümüzde  bu  havalide  “Aznavur”  şeklinde
                                               gerçek  anlamının  dışında,  "korkutucu,  acı"  gibi  manalarda  kullanılmaktadır.  Çekilen
                                               ıstıraplar kelimeye yeni bir anlam yüklemiştir.
                                            4    Nazım  Yücelt  adlı  bir  başka  öğretmen  de  Uludağ  dergisinde  Erturan  Uğuralp’ın
                                               yazısının yayımlandığı  sayıda  “Bursa  Nasıl  İşgal  Edildi,  Nasıl  Kurtuldu”  başlığıyla  o
                                               günleri anlatır.

                                                                                                            339
   89   90   91   92   93   94   95   96   97   98   99