Page 19 - Yazın E Dergi
P. 19

Bir  eflatun  doğdu  cumhuriyetin  daha  ilk
                                                 yıllarında. Tarihin taşlara yazıldığı kent Diyarbakır’da.
                                                 Sezai Karakoç onun adı. Çocukluğu Ergani, Maden ve

                                                 Dicle ilçelerinde geçen Sezai Karakoç, ilkokulu 1944’de
                                                 Ergani’de  bitirdi.  Daha  sonra  Maraş  ortaokuluna
                                                 kayıt  oldu  1947’de  burayı  bitirerek  Gaziantep’te

                                                 yatılı  lise  eğitimine  başladı,  1950’de  mezun  oldu.


                                                           Lise  hayatı  boyunca  felsefeye  ilgi  duydu  ve
                                                 felsefe  okumak  istediği  için  İstanbul’a  gitti.  Kendi
                                                 parasıyla  okuyamayacağını  anlayınca  parasız  yatılı

                                                 bölümü  bulunan  Siyasal  Bilgiler  Fakültesi  sınavına
                                                 girdi.  Şayet  sınavı  kazanmazsa  felsefe  öğrenimi
                                                 görecekti. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi

                                                 kazanarak  başladığı  yüksek  öğrenimini  1955’de
                                                 fakültenin  mali  şubesinden  mezuniyetle  tamamladı.
                                                 Daha              sonra              İstanbul’da               Gelirler
                                                 kontrolörlüğü  yaptı  ama  birçok  kez  istifa  etti
   1973’ten  bu  yana  hiçbir  resmi  görev  almadı.  İstanbul’da  Diriliş  Dergisi’ni  kurdu,

   1990  yılında  ise  “Güller  Açan  Gül  Ağacı”  sembolüyle  Diriliş  Partisi’ni  kurdu.
   Yedi              yıl             Partinin                Genel               Başkanlığını                 yürüttü.
   Ancak  Parti  1997’de  iki  genel  seçime  girmediği  için  kapatıldı.  2006  yılında

   kültür  bakanlığı  özel  ödülü  gibi  birçok  ödül  kazandı  ama  hiçbir  ödülünü
   almadığı  söylenir.  Ve  Sezai  Karakoç  tüm  bunlardan  sonra  şiirlerine  odaklanır.


        Onun  şiiri  metafizik  bir  şiirdir.  Şair  kendinden  memnun  olmalı:  “Eser’in
   şairini  sevinçle  titretmesi  demek  bu.  Şair  eserini  sevmeli...”(1988,  s.83)  Memnunluk

   ilkesinin  temeli,  sevinçtir.  Yaşama  sevinci  değil  “yaşatma  sevincidir.”  Kitaplarında
   geçmez  ama  16  yaşında  yazdı  ilk  denemesini  Sabır,  “kader  dokudu  kilim;  ser
   odaya!”  der  bu  yazısında.  Usta  derler  ona.  Ustanın  bir  sözü  de  şudur:  “Peygamber

   çiçeğinin  aydınlığında  ara/Sana  doğru  uzanan  ellerimi.”  Bu  yazısını  bir  yılbaşı
   gecesinde  yazar,  bense  bembeyaz  bir  gökyüzüne  bakarken  bir  gece  yazıyorum  bunu.


        Çok  sevilir  Mona  Roza  şiiri,  ne  anlatır  bu  şiir  ne  hissettirir?  Tek  güldür  onun
   aşkı  ama  çok  güzel  bir  gülün  bile  ömrü  sayılıdır.  Usta  gülleri  çok  seviyormuş  galiba

   değil  mi?  Alev  alev  sardı  etrafını  aşk  ama  bir  türlü  kavuşamadı  Beyaz  gülüne.  Onun
   için  ölüm  son  değildi  ve  vefat  etti  bir  güz  günü,  onu  sadece  insanlar  değil  doğa  da
   andı  dökülen  yapraklarıyla.  Bir  mayıs  çiçeği  olarak  doğdu,  bir  güle  aşık  oldu,  bir  güz

   yaprağı olarak gitti ve o benim için bu soğuk karlı gecede ellerime düşen bir kar tanesi.

                                                                           Mehmet Ali ÇAĞIRIR-10/A
                                                          18
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24