Page 8 - SAMSUNTOG-AKTÜEL 8. SAYI
P. 8
Efsaneye göre Zeus yıldırımlarını gönderdiği sıra, Asklepios’un yazmakta olduğu
reçete yere düşmüş ve yağmurla birlikte toprağa karışmıştır. Düştüğü yerden ise
her derde deva sarımsak bitkisinin büyüdüğüne inanılır.
Söylenceler bunlarla bitmiyor. Asklepios elinde daima asasıyla dolaşırmış. Bu asa
hastalarına giderken ona destek olur; asaya yaslanan hekim ondan güç alır,
yorulmadan hastalara şifa dağıtırmış. Asklepios’un yılanlı asası hekimliğin
simgesidir. Bugün birçok yerde gördüğümüz asaya dolanmış çift başlı yılan
sembolü buradan gelmektedir.
Asklepios’un ölümünden sonra
çocukları onun adına tapınaklar
kurmuşlar ve hastane olarak
kullanmışlardır. 200’den fazla
tapınak inşa etmişlerdir. Bu
yapıların en büyüğü Asklepion,
bugün Bergama’da
bulunmaktadır.
Asklepios hekimliğin önemli bir
imgesidir. Mabedlerinin giriş
kapısında ise oldukça iddialı bir
yazı yazmaktadır: “Buraya ölümün
girmesi yasaktır.”
Sağlık ve doğa, Yin Yang felsefesinde olduğu gibi birbiri içinde saklıdır ve
birbirinden ayırmak mümkün değildir. Birisini yüceltip, diğerini tamamen yok
sayamayız. Asklepios önce doğayı keşfetmiş; onu anlamaya çalışmış ve
çözümlemiştir. Sağlığın sırrını ise doğanın içinde bulmuştur. Hastalıkları doğal
yöntemlerle tedavi etmeye çalışmıştır.
Efsanede anlatıldığı gibi Asklepios; önce doğadan ilmi almıştır, ölürken ise bütün
şifayı toprağa bırakmıştır. O zaman bizim de toprağa kendimizi bırakmadan önce,
doğanın güzelliklerine bakıp derin bir nefes almamız gerekiyor. Hatta şimdi :))
Pencereyi açıp güzel bir başlangıç yapmaya ne dersin?
8