Page 22 - 100DEYÜZ DERGİ | 2015
P. 22
EFSANELER
F utbola, 16 yaşında Denizlispor’un altyapısında başladı. İki yıl sonra profesyonel oldu. 20 yaşında Beşiktaş’a geldi. Üçüncü sezondan itibaren Kara
Kartal’ın değişmez sol beki oldu. 14 yıl boyunca “3” numa- ralı formaya adeta ambargo koydu. Tam 349 maça çıktı. Rakip forvetlere göz açtırmadı, 4 de gol attı. 14 yılda, 5 lig, 3 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 1 Başbakan- lık Kupası, 6 TSYD Kupası şampiyonluğu yaşadı. 16 kez milli takım formasını giydi. 1991-92 sezonunda, partnerleri Recep, Gökhan ve Ulvi’yle birlikte rakip forvetlere geçit vermeyerek Beşiktaş’ın namağlup şampiyon olmasında büyük pay sahibi oldu. 1994 yılında Trabzonspor’la oynan jübile maçıyla futbolculuk yaşamına nokta koydu. 2010- 2011 sezonunda Silivrispor’u çalıştırarak teknik direktör- lük kariyerine adım attı. 4 yıl önce göreve başladığı Çatal- caspor’la ilk sezonda Bölgesel Amatör Lig’e yükseldi. 2013-2014 sezonunda da tarihinde ilk kez 3’üncü Lig’e yükseltme başarısını gösterdi.
Beşiktaş’ın yaşayan 3 numaralı efsanesi Kadir Akbulut, “100’de Yüz Dergisi”ne, futbolculuk günlerinden, teknik direktörlük kariyerine çok özel açıklamalar yaptı. İşte, bir dönemin değişmez sol beki son yılların başarılı teknik di- rektörü Kadir Hoca’nın gündem yaratacak açıklamaları.
İyi günde kötü günde
100’DE YÜZ: Beşiktaş’ın yaşayan efsaneleri arasındası- nız. Efsane kadroda yer alıyorsunuz. Kulübede hoca ola- rak görev yapıyorsunuz. Öncelikle o yıllardaki başarının sırrı neydi?
O kadro bilinçli yapılmış bir kadro değildi. O yıllarda bu araştırma olayları biraz daha zayıftı. Tesadüf bir araya ge- len 11 karakterli adamın, 11 işini seven, iş ahlakı en üst se- viyede olan kişilerin genç yaşta bir araya gelmesiyle olu- şan bir kadroydu. Bu kadronun bir araya geldikten sonraki başarı serüvenindeki en büyük pay rahmetli Süleyman Seba’nındır. Çünkü o hem bizlere sahip çıktı, kötü olduğu- muz günlerde hem hocalarımıza sahip çıktı. Şu anda ül- kede sağlanamayan istikrarı, futbol anlamındaki istikrarı sağlayarak hem bizim önümüzü açtı hem de teknik kadro- ya güven vererek o başarılı günler geldi. 20’li yaşlarında bir araya gelen futbolcuların, birbirlerini çok kolay tanımasıy- la, profesyonel seviyelerinin üst seviyede olması nedeniy- le iyi bir ekip meydana geldi. Buradaki başarının en önemli sırrı devamlılıktı. O kadro 10, 15 yıl arka arkaya devam etti. Maalesef ülkemizde her alanda olduğu gibi spordaki de- vamsızlıklar kulüplere faydadan çok zarar getiriyor.
Sıfırdan geldik
Biz de Çatalcaspor olarak belli bir noktaya geldiysek ki hem mali hem sportif anlamda sıfırdan geldik. Biz 4 sene- de Amatör Lig’in en altından 3’üncü Lig’e geldik. Bu da hep devamlılıktan kaynaklandı. Hocasının, yönetiminin bera-
ber olmasından kaynaklandı. İnşallah bizde kendi çapı- mızda Beşiktaş’ta yaşadığımız başarıları burada yaşatırız ve yaşatmaya çalışırız diye uğraşıyoruz.
Yabancı sayısında geç bile kaldık
100’DE YÜZ: 14 yabancı futbolcunun kadroda yer alması uygulaması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bence geç bile kalındı. Daha önce olması lazımdı. Artık ulusların birbirleriyle kaynaştığı, ülkelerin birbirinden ay- rılmadığı bir ortamda, Almanya, Hollanda, Fransa her yer birbiriyle iç içe geçmiş. Siz hala kendinizi dünyadan so- yutlamak istiyorsunuz. Böyle bir şey yok. Rekabete açık olmak istiyorsanız futbolda da rekabet olacak. O zaman sizde şapkanızı önünüze koyup ‘Biz nerede hata yaptık’ diye soracaksınız. Bundan kendinizi soyutlayamazsınız. Siz bu dünyanın içinde olacağınıza göre o kurallara dünya uyduysa Avrupa’nın gelişmiş ülkeleri bunu uyguluyorsa siz bundan geri kalamazsınız. Ya kendinizi onlardan so- yutlayacaksınız ya bu kurallara uyacaksınız.
Hadi bakalım şimdi ne olacak
100’DE YÜZ: Bu uygulama Türk futbolcularının gelişi- minin önünü keser mi?
Tam aksine bence. Rekabet şimdi daha fazla olacak. Öbür türlü 10 futbolcu oluyor Türkiye’de. On futbolcu sır- tını yaslıyor yabancı kontenjanına, ‘Ben her yerde paramı kazanıyorum’ diyor. Hadi bakalım şimdi ne olacak. Tabi ki bunları yaparken sadece futbolcuları suçlamamak lazım. Kulüplerin, ülke federasyonunun, ülke eğitiminin de dev- letlerin de bunu düşünmesi lazım. Fatih Terim çok güzel
100. YIL BEŞİKTAŞLILAR DERNEĞİ DERGİSİ
s.20
RELENASFE