Page 24 - 100DEYÜZ DERGİ | 2015
P. 24
EFSANELER
17 yaşında hoca gördüm
100’DE YÜZ: Beşiktaş’a 20 yaşında 1980-81 yılında De- nizli’den gelirken hedefleriniz var mıydı? 14 muhteşem sezon geçirdikten sonra gerçekleştiremediğiniz hedefler kaldı mı?
Gelirken değil daha gelmeden önce hedeflerim vardı. 12-13 yaşında hedefim vardı. Maalesef bu çağda futbolcu- lara bu hedefi koyamıyoruz. Bizim çağımızda telefon yoktu evlerde. Bizi arayan kulüpler postaneden görüşebiliyordu. Şimdi üzücü olan ne? 75’li 80’li yıllarda biz bunları hem hedef olarak koyarken hem kendimizi geliştirmek adına. Ben, 17 yaşında hoca gördüm. Bu nedir biliyor musun? Be- nim belki de Avrupa’da oynamamı engelleyen bir unsur- dur belkide. Bir Türk gencinin 17 yaşında lisanslı bir hoca görmesi cinayet, yok böyle bir şey. Belki ben Avrupa’da oynayacaktım. Avrupa’da bunun standardı 5 yaştır. Biz de 10 yaş. Çok gerideyiz.
Çok üzülüyorum, bu sadece futbolun başındaki federas- yondan değil. Bu devletin bir politikası olması lazım. Bunu bireyler tek başına yapamaz. Ben burada kendi adıma çır- pınıyorum. Sağ olsun yöneticiler ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorlar. Bunu yaparken sadece sportif ba- şarı anlamında değil. Bu takımın bütçesi açık vermemesi lazım ki seneye bu takım yaşasın. O kadar zorluklar çeki- yoruz ki anlatılamaz. Federasyonun gelip biraz bizlerle ko- nuşması, bilgi alması lazım. Onlar çünkü koltuğa oturduğu zaman görmüyorlar.
1-0 mağlup başlardık
100’DE YÜZ: Avrupa’da neden başarılı olamadık o dö- nemde?
Allah’a şükür Türkiye’deki bütün hedefleri elde ettik. Bizim oynadığımız zamanlarda. Tabi biz zihinsel olarak da çok gelişmiş değildik ülke olarak ta eksiklerimiz çok faz- laydı. Biz Avrupa’ya gittiğimizde rakiplerin ayakkabılarına, formalarına, sahalarına bakmaktan 1-0 mağlup olurduk daha maça başlamadan. Biz o zaman onları aşamamış- tık. Ülke ekonomisinden dolayı 3 yabancı oynayabiliyordu. Kaliteli yabancı alınamıyordu. Bizim yabancılarımızın, bize fazla katkısı olamadığı için sadece Avrupa’daki başarılar- da tatmin edici neticeler alamadık.
Rakipler ezbere defansı sayardı
100’DE YÜZ: Sizin döneminizde Metin-Ali-Feyyaz ef- sanesi var. Namağlup şampiyon olan takımdan bir de Ul- vi-Samet-Kadir efsanesi olması gerekmez miydi?
Siz nasıl bir çırpıda forveti sayabiliyorsanız, o dönemde- ki rakip takımların taraftarları da bizim defansı sayabili- yordu.
Mutluyum, hevesliyim, istekliyim 100’DE YÜZ: Çatalcaspor’da mutlu musunuz?
Ben Silivri’de oturuyorum. 4 senedir Çatalca’ya gidip ge- liyorum. Çok mutluyum. Burada kendi bütçemiz nezdinde en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bir genç oyuncu kazandı- rabilir miyiz onun derdindeyiz. O bana mutluluk veriyor. Burada yönetimin bana gösterdiği destek benim burada istikrarlı olmamı sağlıyor. Onların bu desteği olmasa biz de burada uzun süreli olamayız. Ben şu anda Beşiktaş’ta ça- lışıyor kadar mutluyum, hevesliyim, istekliyim. Bu işin top noktası Beşiktaş’sa benim için de Çatalcaspor şu anda bu işin en üst noktası. Ben bu işi yapacaksam, futbolcularıma da hep bunu söylüyorum. Ben bu işi, iş olsun diye yapmı- yorum. Benim yapımda bu var. Futbolcunun da böyle ol- ması lazım.
Avrupalı 5 yaşında başlıyor
100’DE YÜZ: Türk futbolunda altyapı sizce ne durumda?
Bu seneye kadar amatör takımdı, benim çalıştırdığım takım. Bu sene 3’üncü lig olduk. Maalesef kafa yapısı çok eksik. İstediğiniz kadar anlatın. Avrupalı 5 yaşında başla- yıp siz 10 yaşında başlarsanız ki bazı bölgelerde 15’tir. Şim- di bakıyorsunuz altyapılara. Kimse kusura bakmasın ama bunlar gerçek. Beşiktaş’ta ‘Ne kadar ucuza altyapı hocası çalıştırırım’ diye bakıyor. Belki de lisanssız, diplomasız hoca var. Galatasaray aynı şekilde. Fenerbahçe’de hemen hemen aynı şeklide. Şimdi siz, tabana bunları yaymazsa- nız, hem maddi olarak kaynaklarını güçlendirmezseniz, hem eğitim olarak yükseltmezseniz sıkıntı devam edecek.
s.22
100. YIL BEŞİKTAŞLILAR DERNEĞİ DERGİSİ
RELENASFE