Page 25 - 100DEYÜZ DERGİ | 2015
P. 25

   21 yaşında gencim diyor
100’DE YÜZ: 3’üncü ligde oynayan bir futbolcunun kafa yapısı, bakış açısı nedir?
Maalesef o gençlik o eğitimleri iyi alamıyor bu ülkede. 18, 20 yaşlardan neredeyse iş işten geçtikten sonra futbol- cular bize geliyor. Bu eğitimi de veremeyince çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Hem saha içi hem saha dışı. 3’üncü Lig’de genelde 20’li yaşlarda geliyor. 21 yaşındaki adam ‘Ben gencim’ diyor hala. Çıldırıyorum, sen genç değilsin. Hele bu devirde genç olma şansın yok. Eğitim önünde, dünya önünde, internet önünde, her hafta Real Madrid, Barcelona, Bayern Münih maçını seyretme imkanın var. Sen genç değilsin. 17 yaşında Hollanda milli takımında fut- bolcu oynuyor. Sen nasıl genç olursun? Dışardaki insanı- mız da ona o payeyi veriyor. 23 yaşında askerden gelmiş, ‘Bu böyle topçu şu şöyle topçu’ diyor. Yetenekli olabilir ama eğitimini almamış. Benim için genç topçu olmuyor. Zaten yaş olarak genç değil. Bir kere mantalite olarak çok eksiğiz. Bunu iş olarak göremiyor.
Futbolu en üste yaz
100’DE YÜZ: Futbolcular, yaptıkları işi meslek olarak görmüyor mu?
Ben diyorum ki futbolcuma, futbolu en üste yaz. Ondan sonra yaşamını futbola göre ayarla. Saatini, kız arkadaşın- la randevunu, gezmeni, evliysen eşine çocuğuna ayıraca- ğın vakti, futboldan arta kalan zamanda ayır. Bizde tam tersini yapıyoruz. Hala diğer işlerin en sonuna alıyor. Bunu yapan futbolcu. Bana diyor ki Cristiana Ronaldo bin tane mekik çekiyor. Oğlum sen de 500 tane yap 300 tane yap diyorsun. Sırtımı dönüyorum kaytarmaya çalışıyor. Vücut senin vücudun neyi kaytarıyorsun. Böyle bir mantalite var mı? Önce kendine saygı, vücuduna saygı, işine saygı. Pro- fesyonellik anlamında çok eksiğiz. Belli bir yaştan sonra eğitmekte çok zorlanıyoruz.
Ayakları yere bassın
100’DE YÜZ: Anadolu’dan İstanbul’a, büyük takımlara gelen futbolcuların çoğu başarısız oluyor. Başarı için sizin bu futbolculara öneriniz nedir?
Bir kere, her anlamda ayakları yere basacak. Kazandığın parayı, büyük kulüpte oynadığını, arkanda büyük taraftar olduğunu hazmedeceksin. Taraftara karşı sorumluluğunu bilerek, aldığın paranın hakkını vermeye çalışacaksın. Bü- yük takım psikolojisine kendini hazırlaman lazım. Her gün kendini geliştirmen lazım. Geri kalmaman lazım. Onun için çok çalışmak lazım. Hem fizik hem felsefe olarak.
Başarı için acı çekeceksin
100’DE YÜZ: İstanbul’daki gece hayatı futbolcuların konsantrasyonunu bozuyor mu?
Acı çekeceksin. Ben de seviyorum, ben de sevdim gece hayatını. Hepimiz insanız, şaşalı ama ben bu işi yapıyor- sam önce işim. Önce futbolu yazacağım. Gece hayatına ne kadar zaman ayıracağın belli olması lazım. Futbolun altını iyi doldurursan bunların hepsi var zaten. Biraz acı çekecek futbolcu. Sen gezebilirsin, sen kola içebilirsin, sen zararlı bir şey yapabilirsin ama benim öyle bir şey yapma şansım yoksa ben onu yapmayacağım. Ben o acıyı çekeceğim ki orada refahı alayım. Biz millet olarak öyle alışmışız ki çok rahatız. Hiç acı çekmeden tepelerde gezeyim. Yok öyle bir şey. Acı çekmeden bulutların üzerinde gezemezsin. Acı çekeceksin biraz. Sporcu da o acıyı çekecek. Zevk aldığı- mız şeylerden zaman zaman vazgeçeceğiz. Futbolcu, bir kolayı bile ne zaman ne kadar içeceğini bilmeli. Biz Barce- lona-Real Madrid maçı için günlerce beklerdik. Şimdi her dakika var. Bundan iyi bilinç, antrenman var mı? En iyi antrenman bu. Bir de hocanın söylediklerini bağdaştırır- san maçı izlerken, al sen futbolcu olursun.
Et tırnaktan arılmaz
100’DE YÜZ: Beşiktaş taraftarına mesajınız var mı?
Taraftar, kulübüne sahip çıkmalı. Taraftarsız mümkün değil, kulüpler yaşamaz. Bizim de zaman zaman sıkın- tılarımız oldu taraftarımızla ama bu futbolun doğasında var. Et tırnaktan ayrılmaz. ‘İyi günde kötü günde’ diye bir laf var o gerçekten öyle. Futbolcu, kendini taraftara borç- lu hissetmeli. O da nasıl olacak? Taraftar iyi günde, kötü günde onu destekleyecek ki futbolcu, ‘Ben borçluyum size karşı’ diyecek. Mümkün olduğu kadar maddi ve manevi desteklemeye çalışsın. Şu an çok takdir ediyorum. Doğru işler yapılıyor. Bütçesini düzeltmeye çalışıyor. Yıllardır ya- pılamayan bir stad yapılıyor. Bunlar takdir edilecek şeyler. Şimdiye kadar bize maketler sunuldu, kandırıldık. Günlük politikalar izlendi. Bugün bu gerçeğe dönüşüyorsa, herke- sin el birliğiyle destek olmamız lazım.
s.23
  NAMAĞLUP ŞAMPİYON KADRO 1991-1992
10-0 KAZANAN KARDO 15 EKİM 1989
   100. YIL BEŞİKTAŞLILAR DERNEĞİ DERGİSİ
     















































































   23   24   25   26   27