Page 55 - MAKSİMUM BİZ | KIŞ 2008
P. 55
gitti¤imizi gösteriyordu, giderek öndeki tak›mlar› geçiyorduk. Üçüncü kontrol nok- tas›na 3. s›rada var›nca, bu y›l derece ala- bilece¤imizi düflünmeye bafllad›m. Gün sonunda ara kampa vard›¤›m›zda, yakla- fl›k iki saat fark ile birinci s›radayd›k.
Ara kampta ilk yapt›¤›n›z fley su içip çim- lere serilmek ve dinlenmek oluyor. Gücü- nüzü o kadar tüketmifl oluyorsunuz ki par- ma¤›n›z› k›p›rdatmak istemiyorsunuz. Sonra kamptaki ateflte ›s›nan suyla bir fleyler yiyip içmek ve en sonunda çad›r› kurmak gibi ifller sizi bekliyor. Bu arada, kampa varan di¤er tak›mlarla konuflup birlikte parkuru de¤erlendiriyorsunuz.
Saatler ilerleyince baz› tak›mlar›n kay›p oldu¤u anlafl›ld›. Neyse ki ana kamptan telsizle herkesin bulundu¤unu bildirdiler. Tak›mlar›n yar›s› yar›fl› b›rakm›flt›. Bunla- r›n bir k›sm› tüm hedefleri bulamad›kla- r›ndan, bir k›sm› afl›r› yorgunluktan, di¤er- leri de ufak tefek sakatl›klar yüzünden de- vam edemiyordu.
Akflam kamp ateflinin ›fl›¤›nda Harun’la ertesi gün izleyece¤imiz yolu ve takti¤i kararlaflt›rd›k. Di¤er tak›mlarla aram›zda- ki fark güven verecek kadar fazlayd›. E¤er birinci olmak istiyorlarsa kestirmeden git- mek, patikalar›n d›fl›na ç›kmak ve risk al- mak zorundayd›lar. Bu da kaybolma ihti- mallerini art›racakt›. Biz ise patikalar› izle- yip risk almamaya karar verdik.
Öyle de yapt›k. Ara kampa son varan ekip ikinci gün ilk ç›k›yordu. Biz ise en son ç›k›fl alacakt›k. Yine bir önceki gün gibi oldu: Daha ilk hedefte birkaç tak›m› geçmifltik. Hedeflere ulaflt›kça baflkalar›n› da geçi-
yorduk, ama önümüzdeki iki tak›m inatla direniyordu. Belli ki kestirmeden gidiyor, ellerinden geldikçe kofluyorlard›. Buna fazla ald›rmad›k, zira var›fla bizden önce ulaflsalar bile, iki saatlik fark› kapatmalar› zordu.
Bizim “güvenli yoldan gitme” takti¤i bir yerden sonra ters gitmeye bafllad›: Harita- n›n gösterdi¤i ›ss›z patikalar›n baz›lar› bit- ki örtüsü taraf›ndan iflgal edilmifl, kaybol- mufltu. Sonlara do¤ru bast›ran fliddetli ya¤mur da h›z›m›z› kesti. Art›k aç›k arazi- ye yak›nd›k ve etraf›m›zda y›ld›r›mlar çak›- yordu. Y›ld›r›m düflmesi ihtimalini azalt- mak için mümkün oldu¤unca korular›n gölgesinde ilerledik, sivri tepelerden uzak durduk.
Önümüzde art›k tek bir ekip kalm›flt›, yüz metre kadar ilerdeydiler, onlar› görüyor- duk ve... Yanl›fl vadiye sapt›lar. Biz bir sonraki vadiye girip flamalar›, etraftaki yayla evlerini, park etmifl araçlar›, çad›rla- r› görünce çizdi¤imiz rotan›n do¤ru oldu- ¤unu anlad›k. Var›fl noktas›na do¤ru ya¤- mur alt›nda alk›fllar, korna sesleri ve arka- dafllar›m›z›n tezahürat›yla koflmak, son iki günün en güzel anlar›ndan biriydi.
Tüm tak›mlar döndükten sonra parti ve ma- dalya töreni yap›ld›. Daha akflam ‹stan- bul’a dönerken, gelecek y›lki yar›flmaya na- s›l haz›rlanaca¤›m›z› konufluyorduk bile.
Mehmet Ali Özdemir Reasürans Müdürlü¤ü
Cehalet tüm kötülüklerin anas›d›r (Eflatun)
53