Page 179 - YÜZYILLIK İMZA
P. 179

Y Ü Z Y I L L I K İ M Z A
bu işten vazgeçebilecekleri gerekçesiyle şüpheyle karşılanmıştı.231 Gerçi aynı
madde sigorta priminin en az %40’ının peşin olarak tahsil edileceği ve geri
kalan kısmının altı ayı geçmeyecek şekilde taksite bağlanabileceği şeklinde
açık kapı bırakarak “peşin ödeme” kısmını önemli ölçüde sınırlandırmıştı.
Mevcut haliyle bu hükmün eski uygulamadan yegâne farkı, peşin tahsilatın
%30’dan 40’a çıkarılmasıydı. Aracı komisyonunun üst oranı ise net prim
üzerinden %30 olarak belirlenirken, sigortanın ya da acentenin türüne göre
farklılaşan bir düzenleme yapılmamıştı. Hayat sigortası komisyonları, sigorta
aracılarına verilen teşvik komisyonları, eğitim masrafları ve yeni kurulan
sigorta aracılarına belge karşılığı verilebilecek tesis masraflarının oran
ve miktarları şirketlerce serbestçe belirlenecekti. Bu uygulama komisyon
oranlarının sigorta ve acente türüne göre ayrı ayrı tespit edilerek her sigorta
türü için fiyat tarifelerine dahil edildiği geçmiş uygulamadan farklıydı. Bu
haliyle uygulama acentelerin komisyon oranlarını serbestçe belirlemesine
imkân vermekte ve fiyat tarifeleri tekniğine aykırı düşmekteydi. Anadolu
Sigorta yönetimi, uygulamanın bu haliyle serbest tarife rejimine geçişin
kapısını araladığı ancak sektörün henüz buna hazır olmadığı düşüncesin-
deydiler ve yönetmelik tadili için Müsteşarlığa başvuruda bulunmuşlardı.
Öte yandan, yönetmelik gereğince mevcut borçların en geç iki yıl içinde
tasfiye edilmesi gerekiyordu.232
8 . 1 6
Düzenlemelere dönük tepkiler
Yönetmelik özellikle acenteler cephesinde tepkiyle karşılanmıştı. Gazeteler
“acenteler sigortacılıktan başka iş yapamaz” hükmünün acenteliği zorlaş-
tırdığını ve sigorta şirketlerini alternatif yol arayışlarına ittiğini ifade
ediyordu. Bunların başında ise ABD’de ve Avrupa’da yaygın olan prodük-
törlük uygulaması geliyordu. Zira yeni düzenleme acenteliği zorlaştırırken
prodüktörlüğü kolaylaştırmaktaydı. Geçmişte prodüktör belgesi alabilmek
için çeşitli sınavlardan geçmek ve sigortacılık mesleğinde deneyim sahibi
olmak gibi koşullar aranırken, artık lise diploması sahibi olmak yeterli
koşul haline gelmişti. Şirketler, gazete ilanları yoluyla ulaştıkları lise
mezunu, üniversite öğrencisi ve emeklileri eğitimden geçirdikten sonra,
sigorta pazarlamak üzere evlere ve işyerlerine göndermeye başlamışlardı.
Uygulamayı yaygınlaştırmak amacıyla kapı kapı dolaşarak çelik tencere
ve ansiklopedi seti satan şirketlerle anlaşma yoluna gittikleri de sızan
haberler arasındaydı. Konuya ilişkin görüş bildiren sektör temsilcileri
piyasaya girecek prodüktör sayısının piyasadan çekilecek acente sayısının
çok üzerinde olacağını bildirmekteydi.233
Yeni yasa nedeniyle büyük bölümü kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan
acenteler ise tepki olarak yaklaşık 100 acentenin ortaklığıyla yeni bir sigorta
şirketi kuracaklarını açıklamışlardı. Sigorta şirketlerinin prodüktörler-
den kurulu bir “çantalı sigortacı ordusu” kurma girişimini sektöre darbe
olarak nitelendiriyorlardı. Benzer girişimlerin 1953 ve 1968 yıllarında da
231 Yazman, 1988: 4.
232 Toprak, 2010: 167-168.
233 “Sigorta Ordusu Kapınızda”, Cumhuriyet, 15 Kasım 1988: 9.
1 7 7



















































   177   178   179   180   181