Page 51 - MAKSİMUM BİZ | MAYIS 2014
P. 51

  Engin Hepileri
‘‘Dizi sektörü, bütün sistemin kurbanı’’
“Bir dramanın her zaman bir başlangıcı ve sonu olmalı, o zaman drama olabilir” diyen İntikam dizisinin Hakan Eren’i Engin Hepileri, iyi bir iş yaptıklarını, şimdi yeni projelere bakma vakti olduğunu belirtiyor. Hepileri röportajımızı yaptığımız sırada, 2005 yılında genç yaşta yitirdiğimiz müzisyen Kâzım Koyuncu’yu canlandıracağı filmin heyecanı içindeydi. Yıllarca Yıldız Kenter’le çalışan Engin Hepileri, ustasının da cesaretlendirmesiyle kendi tiyatrosunu kurmuş. Tiyatro.in bugünlerde “Katil Joe” adlı son derece cesur ve çarpıcı bir oyunla izleyicinin karşısına çıkıyor. Engin Hepileri’yle televizyon sektörünün sorunlarını, oyuncu olarak konuya nasıl baktığını ve yeni projelerini konuştuk.
 _ İntikam’da canlandırdığınız karak- ter için renkli ve ucu açık bir rol oldu- ğu için keyif aldım diyorsunuz. Bu tür bir karakteri canlandırmak oyuncuya nasıl olanaklar sağlıyor?
Hakan Eren karakteri her hafta bir şey yapabilir, şaşırmazsınız. Espriye ve hayata yaklaşımı çeşitlilik gösteren bir karakter. Konunun içinde görevini zaten yapacaktır. Yağmur’un arkadaşı ve hikâyenin ana damarlarından bir tanesi. Ama oyuncu sadece bununla yetinemez ki. Bu karakteri nereden alırım, neler yapabilirim onunla, ne- reden şaşırtırım, seyirciyi bu hafta da şununla avlamaya çalışayım gibi şey- leri bulup çıkartman gerekiyor. Büst oluyoruz bazen, geçip karşısına öteki oyuncunun bır bır bır replikleri söylü- yoruz bitiyor. Ama oynayacak bir şey bulursan kameranın açık olmasının sebebini yakalıyorsun. Beni çekiyor- lar, çeksinler çünkü ben şu anda bura- dayım, bu mesleği yaptığım için mut- luyum ve eğleniyorum. Bunu yapacak alan açmak lazım. Hakan karakteri de
Kenter Tiyatrosu’nda sahne arkası, hatta masa arkasını da öğrendim, idari kısmını da biliyorum. Işık masası, ses masasının ötesinde de çalıştım. Bütün tanıdıklarım tiyatrocu ya da tiyatroyla uğraşan insanlar. Tiyatro.in başarılı başladı. Biletler ikinci gün tükeniyor. Sanki ‘Arkanızdayız’ diyor seyirci. Bu da
bizi yüreklendiriyor. Söylemek istediklerimizin yankısını görebiliyoruz.
bana bu alanı açtı. O yüzden severek oynadım.
_ Dizilerde oyuncuların ücretleri arasında uçurum olduğu söyleniyor. Bunun giderilmesi için ne yapılmalı sizce?
Bunu tartışmaya başladığımız za- man bence başka şeyleri tartışma- mız lazım. Türkiye’deki durum da bu zaten. Türkiye’deki ana meblağı kontrol eden yüzde 5 gibi bir azın- lık var ve geri kalanı nüfusun yüzde 95’i paylaşmak zorunda kalıyor. Orta direk dediğimiz bir durum yok. Bu- nun karşılığı bir sektör var. Diyor ki, ben seni popüler edeceğim, çok para vereceğim, bana göre yaşayacaksın, kurallara uy, seni de kullanacağım. İşine gelirse. Onunla aynı saatte çalı- şıyorum. Ondan daha donanımlıyım, daha tecrübeliyim, ama o popüler. O popülerliği getiren zaten sistemin ta kendisi. Hukuku, insan hakkını, çalış- ma saatini herkes için düzeltmemiz lazım. Sigortasını, sağlığını, eğitimini
m
9
ma
a
k
k
s
s
i
im
m
u
um
m
b
b
i
iz
z
|
|4
49
  


































































   49   50   51   52   53