Page 72 - BODRUMDERGI | AĞUSTOS 2022
P. 72
HALK SAĞLIĞI
Şiddete Acil Müdahale Şart
Şiddet; bir toplumun eğitim, iletişim becerileri, gelir düzeyi, insani ve ahlaki değerleri ile yönetim biçimi ve hukuk
sistemiyle doğrudan ilişkili bir sorundur. Bu sorunlardan bir veya birkaçının varlığı farklı boyutlarda ve türlerde şiddetin yaşanmasına neden olur. Tümünün bir arada olması ise çözümü giderek zorlaşan boyut ve türlerde şiddetle karşılaşmamızı sağlar. Şiddete yol açan unsurların her birini bu yazıda geniş olarak ele almamız imkânsız olsa da eğitim düzeyinin, temel sorunların çözümü için uzun yıllar sonrasını hedefleyerek derhal müdahale edilmesi çok önemlidir. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet üzerinden değerlendirme yaparsak, şiddetin taraflarını sağlık çalışanları ve hasta/hasta yakınları olarak tanımlayabiliriz.
DR. ÖĞR. ÜYESİ
TURHAN ŞALVA
Öncelikle şiddet olayında, şiddeti uygulayan ve şiddete maruz kalan tarafların niteliklerine kısaca göz atmak faydalı olacaktır.
Hekimler, hasta ile en fazla iletişim kuran sağlık çalışanları arasındadır. Ayrıca yetkinlik ve sorumluluk açısından da en çok şiddete sebep gösterilen meslek grubudur.
Hemşire, acil tıp teknisyeni vb. diğer sağlık meslek mensupları da etki altındadır. Yine sağlık yöneticileri, ambulans çalışanları ve şoförleri vb. bir şekilde şiddete maruz kalabilmektedir.
Şiddete maruz kalan tarafta hekim olmak nasıl bir şey kısaca bakalım. Başarılı ve istikbal
vaad eden çocuklar ve aileleri
çok prestijli ve kutsal olarak gördükleri bu mesleği kendilerine hedef olarak belirleyerek çok uzun ve yorucu bir yolculuğa başlarlar. Başarı için gerekli eğitim hayatına ait disiplinle yaşıtları
ile aynı şartlarda büyümeden çocukluklarını, ergenlik ve gençlik dönemlerini çok yorucu ve stresli şekilde geçirirler. Elde ettikleri başarı aşaması hayatlarının hiçbir döneminde ulaşılması gereken nihai bir hedef olmaz. İlköğretim, lise, üniversite, uzmanlık, yan
dal uzmanlık, üst uzmanlıklar,
akademik çalışmalar ve unvanlar yaşam boyu hedefleri olur.
Çoğu hekim, kamu hizmeti olan sağlık hizmetlerinde görevlerini yerine getirirken belki de bir sonraki hedeflerine gece gündüz çalışmaya devam ederler. Gün boyu çalışıp mesai bitiminde nöbete giren, sabah nöbet bitiminde yine mesaiye devam eden asistanlıkla başlayan mesleki sürecin bir döneminde ertesi sabah yine mesai ve nöbete gelmek de var. Üstelik ekonomik karşılığını alamadıkları insan üstü bir çaba harcayarak. Bir hekimin eğitim hayatının ortalama 18–30 yıl arasında değiştiğini söyleyebiliriz. Uzun süren eğitim hayatı sayesinde hekimlik becerisi yanında çoğu hekimin farklı alanlarda becerileri gelişmiştir. Entelektüel insanlar olarak yaşamlarını sürdürürler. Hani derler ya “Tıp Fakültesi’nden sadece hekim değil her türlü becerisi gelişmiş insanlar çıkar“ diye. Bu yorucu tempoda
onların da dayanma sınırlarının zorlanmış olabileceğini, empati yeteneklerinin bazen kısıtlanmış olabileceğini tabii ki göz ardı etmiyoruz. Ama hekimlik aynı zamanda güçlü iletişim becerisi ve empati yeteneği de gerektirir. Şiddete maruz kalan diğer sağlık çalışanları da hekimler kadar
yoğun teorik eğitimler almasa
bile kendi alanlarında çok yoğun beceri eğitimi almaktadırlar. Gözleri kapalı damara giren,
sonda takabilen, acil müdahaleler yapabilen, bazı durumlarda hekim kadar güçlü becerilere sahip sağlık çalışanları, nitelikli bir eğitimin ardından meslek hayatlarına başlayıp en son pandemi döneminde görüldüğü gibi insan üstü çabalarla topluma hizmet etmektedirler.
70