Page 54 - MAKSİMUM BİZ | YAZ 2012
P. 54
Unutulmayacaklar (7. Sanat)
Maksimum Biz der-
gimizde yer alan “Unutul-
mayacaklar” yazısının çok
olumlu eleştiriler alması
üzerine tebessümle ve
özlemle hatırladığımız
şarkı ve şarkıcılardan
sonra bu kez de gene
yazarın en sevdiği artistler
ile ilgili bir yazı yazmayı
düşündük.
Türk sineması birçok badireler atlatmış olmasına, birçok teknik olanaksızlıklara rağmen, sinema emekçilerimizin insanüstü gayretleriyle olağanüstü işler çıkarmıştır. Aslında yazımızda değinmek istediğimiz neşe, hüzün, kahkaha, gözyaşı olgularının harmanlandığı, üstün oyunculuk performansları gösteren artistlerdir. Bu büyük insanların maalesef bir kısmı aramızda değil, kalanlar da 60 yaşını devirmiş güzel insan- lar. 60 yaş altı klasmanda da asla unutamayacağımız iartist ve aktristlerimizle ilgili cümlelerimizi ilerleyen sayılarda paylaşacağız. Bir sonraki yazımız 60+ aktristlerimiz olacak.
Yapılan sıralama tamamen yazarın kendi ilgi ve zevklerine göre hazırlanmış olup, burada olmayan artistleri bilmemesi kendisinin cehaleti ile ilgilidir. Bu sıralamada herhangi bir kri- ter gözetilmemiştir.
Cüneyt Arkın: Malkoçoğlu oldu, Bizans’tan, kötü komutanlarından ve tüm asker- lerinden bizi kurtardı. Aslında Bizanslı olmasına rağmen iyi yürekli prenseslere de misafirperverliğimizi gösterdi. İlk Türk uzay gemimiz olan Atılgan’a atladığı gibi, dünyamızı ele geçirmeye çalışan hain uzaylıları kovmakla kalmadı, peşlerinden ta oralara giderek galaksi barışını tesis etti.
Tarık Akan: Türk erkeklerinin hala en çok kıskandığı ve çekemediği büyük adam. Hiç kötü adamı oynamadı, Hababam Sınıfı serisinde Damat Ferit iken iyiydi nasılsa yatılı erkek lisesindeydi. Asıl kıskançlık tepkile- rini romantik filmlerde oynadığı rollerle aldı. Son dönemlerde sosyal içerikli ve ülkemiz gerçekliği ile ilgili filmlerde rol alan “damat” bu ülke için bir şans olmaya devam ediyor.
Filiz Akın ve Hale Soygazi bence en iyi rol arkadaşlarıydı.
Kadir İnanır: Ağır abi... Mafya babası bile olsa, birçok adamı bile öldürse hep sevdik onu. Beyaz yün atkısı, yarım kilo ağırlığındaki bıyığı ve çatık kaşları Kadir İnanır denince gözümde ilk canlanan detaylar. Selvi Boy- lum Al Yazmalım, Bodrum Hakimi, Devlerin Aşkı, 72.Koğuş, Tatar Ramazan aklımıza ilk gelenler. (aslında arşivimde olanlar). Öyle bir artist ki, bıyığını kesip Komser Şekspir’deki o büyük fırtınaları koparan kostümü giye bildi. Öyle bir ağlar ki, ben bile içlenirim.
Kemal Sunal: Aklıma geldikçe beni te- bessüm ettiren, ancak bizi çok erken bıraktığı için içimi cızlatan Şaban... Dersten en erken o çıktı ve geri gelmedi... Hala gü- lüyorum birçok filmine, hala İnek Şaban o, bizi hiç terk etmedi, edemez ki zaten, biz hala ona gülüyor ve onu seviyoruz.
Yılmaz Güney: Hem aykırı, hem çirkin, hem kral. Özel yaşantısı, dünya görüşü ne o- lursa olsun Türk sinemasının hem kamera önü hem de arkasındaki dev. Her filminde, her projesinde kendi doğruları çerçevesinde mesaj verdi. Bütün rollerinde -kovboyluk dahil-, zayıfın yanında oldu. Çekemediği ancak kendi filmi olan “Yol” Cannes Film
Festivali’nde ödül aldı. Yaptıklarıyla, yapamadıklarıyla Türk sinemasının belki de en çok tartışılan oyuncusu.
Coşkun Göğen: Kim mi? Genç kızların hala en çok korktuğu adam. Filmlerde mafyanın pis işlerini zevkle yürütüp, bulduğu her fırsatta korumasız kadınlara kötü şeyler yapıp, kirli şakalar yapması ve pis sırıtması ile ünlüdür. Şeytan bile kendisiyle karşılaşmadığı için dua ediyor olabilir. Enfes dans figürleri ile ev
52