Page 58 - MAKSİMUM BİZ | YAZ 2012
P. 58
Yoksa rampa daha ne kadar sürecek stresine giriyor insan. Ya ayaklarına bak ya da sağına soluna arkana...
Nadiren de olsa sık ağaçların arasındaki küçük boşluklara geliyorduk. Buralarda güneş yakıcı oluyordu. Aynı mesafeyi aynı tempoda güneş altında yürümek imkânsız... Ağaçların varlığına bir kez daha şükrediyorum. Doğa her yerden fışkırmış; ayaklarımızın altında minicik çam ağacı fidanları var. Çiçeklere basmaktan sakınır gibi ağaçlara basmamaya dikkat ediyoruz. Ve nihayet saat bir civarında bir açıklıkta öğlen yemeği için mola veriyoruz. Çoğunluk ayakkabılarını çıkartıp sere serpe çimlere uzanırken bazıları –çoğunlukla erkekler- imece usulü ateş yakmaya girişiyor. Önce çalı çırpıyı tutuşturup üzerine kalın dalları yığdık. Ateşimiz köze dönerken sucukları çubuklara dizmeye başladık. İnanın fotoğrafta gördüğünüzden daha lez- zetliydi. Taraklı’da bir odun fırınından aldığımız ekmekleri yarıp doldurduk içini pişen sucuklarla. Temiz hava, yorgunluk derken hayatımızın en lezzetli sucuk ekmeklerini yedik. Ardından herkes serildi çimlere. Kısa molalarda tercihim kahvedir. Kahvelerimizi yudumladık. Tabii ki sıcak suyu termosta getirdik. Eğer o ateşin üzerinde çay demleyecek kadar vaktimiz ve çaydanlığımız olsaydı, bambaşka olurdu.
Moladan sonra parkur yemek sonrası yürüyüşü için uygun- du kısa bir süre için. Nihayet Karagöl Gölü’nü gördük. Gölün etrafında da yayla evleri, kenarında olta atan balıkçılar vardı. Sahilde piyasa turu tadında kısa bir yürüyüşten sonra tekrar
vurduk rampaya ormanın içine doğru. Karları çiğnedik, dere- lerden atladık ve yol tekrar sakinleşti. Son birkaç kilometrelik yürüyüşümüzü sakin, düz bir patikada yaptık. Kimisi bittiği için mutluydu; bense üzgün... Saat yedi civarında servise vardığımızda toplamda 20 kilometrelik orta zorlukta bir parku- ru yürümüş olduk. Servis şoförümüz demlediği çayla karşıladı bizi, çok da makbule geçti.
Bu turda şirketten iki arkadaşımız ilk kez katıldı bize. Çekirdek kadrodan iki arkadaşımız hayırlı bir işin hazırlıkları için katılamadı bu kez. Yeni katılan arkadaşlarımız mem- nun kaldı mı bilinmez. Bunu diğer organizasyonlara katılıp katılmayacaklarından anlayabiliriz.
Çaylarımızı yudumladıktan sonra üzerimizi değiştirdik ve serviste yerlerimizi alarak kaosa dönüş yoluna çıktık. Bu yorgunluktan sonra biraz uyumayı umuyordum ama akşam güneşinin altındaki manzaranın güzelliği fırsat vermedi uyu- maya. Bindiğimiz yerde servisten inerken saat on biri gösteri- yordu. Güzel bir günü yaşamış olmanın verdiği mutlulukla, bir sonraki organizasyonun hayalini kurarak dağıldık evlerimize, kalbimiz doğada.
Cenk ÇALIŞIR
Proje ve Değişim Yönetimi Başkanlığı
56
Anadolu Sigortalılar yaylada