Page 48 - MAKSİMUM BİZ | MAYIS 2013
P. 48
“Unutulmayacaklar” yazılarının aldığı olumlu eleştiriler, bu seriye devam etme konusunda yazanı oldukça cesaretlendirmiş olup, siz değerli okurlara teşekkürlerini sunar.
Türk Sineması’nın birazdan bahsi geçecek olan bu dünya güzeli kadınları, aynı erkek meslektaşları gibi sayısız sıkıntıları aştı. Teknik olanaksızlıklara rağmen amatör ruhla olağanüstü işler çıkardılar. Her biri belleğimize kazındı. Yazımızdaki kadınlar sadece yazanın hafızasında yer tutan kişiler olup, tamamen şahsi düşünceleri aktarılmıştır.
İşte bu muhteşem kadınlar...
Adile Naşit: Hafize Ana, Turşuların Kraliçesi, Yüzbinlerce Kuzucuk Sahibi mükemmel insan. Adile Naşit ismini duyar duymaz gözümün önüne koridorda elinde koca çan ile haytalara ezilmemeye çalışan dünya tatlısı kadın gelir. O haylaz adamlarına olan sevgisi yüzünden yasak olan her eyleme alet olan, onlar üzülüyorsa kendisi kahrolan bir melektir Adile Naşit. Hababam yıllarından sonra TV’de biz kuzucuklarına masallar anlatırken, sanki yanımızdaymış da bize birazdan sarılıp öpecekmiş hissi verirdi. Çok erken uğurladık cennete. Ben küçükken onu Münir Özkul ile evli zanneder ve ne müthiş bir aile diye düşünürdüm. Gerçeği öğrendikten sonra bile benim çocuk zihnimde onlar hala evli ve 6 çocuklu. Bir kuzucuğu olarak O’nu çok seviyor ve özlüyorum.
Türkan Şoray: Kuralları hala geçerli olan bir SULTAN. Selvi boylu, al yazmalı, Bodrum’un Hakimi ve dünyanın en çok filmde oynayan kadın oyuncusu. Çok büyük bir evi ya da bir deposu olmalı, yoksa bu kadar ödülü, Altın Portakal’ı nerede saklayabilir bir insan. Filmlerinde giydiği kostümler bugünlerde AVM’lerde sergileniyor ve ziyaretçi akınına uğruyor. Kadir İnanır ile mükemmel bir ikili oldular ve inanılmaz filmler izlettirdiler bize. 30 sene önce çevirdiği filmlerden bugün bile bölümü 90 dakikadan oluşan diziler oluyorsa, Sultan için başka söz gereksiz olur. Bir filminde olduğu gibi “Tapılacak Kadın” dır.
Filiz Akın: Zarafet, güzellik ve direnişin simgesi. Beyaz perdede süzülen bir kuğu. Özel yaşamında sağlığın önemini en iyi anlayanlardan biri olarak başlattığı yardım kampanyaları ile gerçek bir iyilik meleği olduğunu kanıtlamıştır. Bence Türk Sineması’nın en güzel kadınıdır. Kimilerine göre Tanrı’nın hediyesi olan güzelliği ve naifliği ile ilk başlarda oynadığı köy kızı/halk kızı rolleri çok uyumlu olmamasına rağmen, her gördüğümde hayranlığımı gizleyemediğim bir prenses.
Neriman Köksal: ilk “Fosforlu Cevriye”, “Afet-i Devran”... Hükümet gibi kadın tanımlaması en çok Neriman Köksal’a yakışır. Sinemamızın ünlü hemen her ismiyle çalışmıştır. İnce uzun ağızlığı ile tükettiği tütün mamulü, müthiş kahkahası, masum genç kızlara olan anaç! tavırları gelir aklımıza ilk düşünüşte. 80’li yıllarda Nuri Alço ve Coşkun Göğen (tecavüzcü Coşkun) ile birçok filmde rol almış, bu ikiliyle epey ortaklık/patronluk ilişkisine girmiştir.
Müjde Ar: 60 yaşına gelmemiş olmasına rağmen yazanın torpil kontenjanından listemizdedir. Belki de canım ülkemin en hareketli, en heyecanlı, en deli kadınının kızıdır. Anasına bak kızını al atasözü bu müthiş anne-kız için söylenmiş sanki. Teyzem, Ah Belinda, Adı Vasfiye, Arabesk, İffet aklıma ilk gelen filmleri. Bir dönem komedi filmlerinde de başarıyla oynadı. Her rolü başarıyla oynadı aslında. Hele 80’li yılların ortalarında, o karışık dönemde oynadığı çarpıcı roller bence çok radikal girişimlerdir. Bahse girerim bir filmde boş bir çay bardağını bile oynar ve gözümüzü alamayız kendisinden.
Fatma Girik: Kocaman mavi gözler... Girişken, hiç yılmayan, biraz’dan fazla erkeksi tavırlarıyla büyük bir oyuncu. Pek zengin şehir kadını rollerinde göremedik kendisini, genelde Anadolu kadını tiplemeleri sergilerdi. Bir dönem siyasetle de ilgilendi ve büyük bir ilçenin belediye başkanlığını 5 yıl süreyle yaptı. Daha sonraki “Reality Show” benzeri bir program sunuculuğu o döneme uygun bir işti ama beni biraz korkuturdu. Olumsuzlukları ortadan kaldırmaya çalışırken sürekli azarlayan süper halk kahramanı kostümü benim zihnimde hala kendisine tam uymadı.
Unutulmayacaklar