Page 26 - MAKSİMUM BİZ | KASIM 2020
P. 26
ÇEVRE
https://bit.ly/escarus
Salgın ve İklim Değişikliği İlişkisi
Covid-19 krizi, dünyanın küresel bir krize ne kadar hazırlıksız olduğunu çok
acı bir şekilde gözler önüne sermiştir. İklim değişikliği, gelişimi Covid-19 kadar hızlı olmasa da etkisi çok daha ciddi sonuçlara yol açacak bir insanlık sorunudur ve bilim insanları tarafından yıllardır uyarılar yapılsa
da etkili eylem konusunda maalesef yeterince mesafe alınamamıştır.
2015 yılında pek çok ülkenin imzaladığı Paris Anlaşması çerçevesinde iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinin engellenebilmesi için küresel ortalama sıcaklık artışının sanayi öncesi döneme göre en fazla 1,5°C olması hedeflenmiştir. Hâlihazırda bu 1,5°C’lik sınırın yaklaşık 1°C’lik kısmına ulaşılmış durumdadır. Covid-19 salgını ile birlikte iklim değişikliği krizi ikinci plana atılmış
gibi gözükse de iklim değişikliğini tetikleyen karbon emisyonlarının hızlı bir şekilde önüne geçilmez ise Covid-19’a benzer salgın hastalıkların ortaya çıkışı da hızlanacaktır. Zira iklim değişikliği ile salgın hastalıklar arasında ciddi bir ilişki mevcuttur.
Küresel sıcaklıklar arttıkça insanların ve salgın hastalıkların kaynağı olan vahşi hayvanların yaşam alanları birbirine karışmaya başlamaktadır. İklim değişikliğinin etkileri Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından oldukça yakından takip edilmektedir.
Özellikle sıtma ve deng humması hastalıkları üzerinde yapılan araştırmalar, küresel sıcaklıklarda gerçekleşecek 2 ilâ 3 santigratlık (3°C) bir artışın sıtma kapma riski altındaki insan sayısını
%3 ile %5 arasında artıracağını göstermektedir. Bu değerler,
sıtma kapma riski bulunan insan sayısının birkaç yüz milyon olduğu anlamına gelmektedir. Böyle bir felâket ihtimalinin ortaya çıkması
durumunda, hâlihazırda salgından etkilenen bölgelerdeki “salgın etkinlik süreleri” de artacaktır.
Küresel iklim değişikliğinin en büyük yıkıcı etkilerinden biri de su kıtlıkları olacaktır. Günümüzde taze su açısından hassas olan bölgelerde yaşanmaya başlanmış olan bu problem, nüfus artışı
ve özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik büyüme ihtiyacı sonucunda katlanarak büyümektedir. İlave olarak iklim değişikliğinin küresel çapta göçler üzerinde de ciddi etkileri olduğu bilinmektedir.
Ekonomik büyüme, nüfus artışı, göçler ve kentleşmenin aşırı artışı
24 maksimumbiz