Page 99 - LCWLIFE9-TR

Masallar ve Gerçekler Ülkesi Anadolu Ahter Kutadgu - Bülent Demirdurak
Anadolu topraklarında tarih boyunca canlı cansız varlıklar acısıyla tatlısıyla ortak bir ya- şam sürmüş, ortak bir kaderi paylaşmış. Tüm bu tarih bize ait... On binlerce yıllık tarihsel süreçte aslında ne kadar küçük bir yer kapla- dığımızı, bu toprakların umutsuz durumlar- da Alaattin Keykubat, Fatih Sultan Mehmed, Mevlânâ, Karacaoğlan, Mustafa Kemal Ata- türk, Âşık Veysel, Yaşar Kemal, Türkan Saylan ve Aziz Sancar’ları nasıl bağrından çıkarabildi- ğini ve bu toprakların daha nice gerçekler ile efsanelere şahit olacağını anlamaya ne kadar çok ihtiyacımız var, değil mi?
Ahter Kutadgu İle Bülent Demirdurak, Ana- dolu’nun duygusunu, mirasını ve güzelliklerini hikâyelerden, efsanelerden, tarihi ve çağdaş kişiliklerden yola çıkarak aktarıyor ve aynı top- rağın çocuklarının binlerce yılda oluşan köprü- leri yeniden kurması gerektiğinin altını çiziyor. (Tanıtım Bülteninden)
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu Stefan Zweig
Stefan Zweig, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Brief einer Unbekannten) adlı uzun öyküsünü 1920’li yılların ilk yarısında kaleme aldı. Bilin- meyen Bir Kadının Mektubu’nun kadın kahra- manını sadece uzun bir mektubun yazarı ola- rak tanıyoruz. Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun “gönderen”inin adı yok. Mektubun başında tek bir hitap var: “Sana, beni asla tanımamış olan sana...” Kadın büyük tutkusunu hep bir “bilinmeyen” olarak, yani, tek başına yaşama- ya razıdır; bu aşk öyküsünde “tara ar” değil, sadece tek bir “taraf” var. Böylesine, gerçek anlamda aşk denilebilir mi? Zweig okurunu, bir kez daha, insan psikolojisinde eşine pek rast- lanmayan bir yolculuğa davet ediyor. Bu yeni yolculuğun sonunda “mutlak aşk” kavramının şimdiye kadar bilinmeyen kıyılarına varmayı amaçlamış olması da bir ihtimal!
Bazen Olmaz Özlem Gürses Tatar
Herkesin “çok” olmakla, güçlü olmakla, muktedir olmakla, hep kazanmakla övündüğü bir dünya oldu burası... Tuhaf bir biçimde herkesin gün geçtikçe yalnızlaştığı, mutsuzlaştığı bir dünya... İşte, böyle bir dün-
yada biz size “başarısızlıktan” söz etmek iste-
dik. İçimizdeki yetersizlik duygusundan, hata
yapma korkusundan, çok isteyip de becere- memekten, yanlış kararlarımızın ödettiği be-
dellerden ve kendimizle yüzleşmenin nasıl zor olduğundan... Başarısızlık, aslında büyük bir
özgürlük, vazgeçmek büyük bir cesaret, bun-
ları anlatmak istedik. Hikâyelerine aracı oldu-
ğumuz çok değerli isimler, bazen kahkahalarla,
bazen gözyaşlarıyla en kişisel anılarını paylaş-
tılar. Çoğu “İlk kez anlatıyorum bunu.” diyerek
başladı söze; öylesine saklı köşelerden çıktı
geldi hatıralar, duygular. Cem Yılmaz, Muhtar
Kent, Ali Sabancı, Zeynep Bodur Okyay, Cem
Boyner, Arda Turan, Hüsnü Özyeğin, Hanzade
Doğan Boyner, Abdülkadir Konukoğlu ve Mus-
tafa Denizli’nin içtenlikle anlattıkları hikâyelerinde kendi izinizi süreceksiniz. Sonrası size kalmış... İster hayallerinize rağmen “başarı”nın ışıklı neonlarının arkasına saklanın, is- ter kendiniz olma cesaretini göstererek denemeye devam edin... (Tanıtım Bülteninden)
Masallar ve Gerçekler Ülkesi Anadolu (Anatolia: The Land of Tales and Realities) / Ahter Kutadgu - Bülent Demirdurak
this land.
Living or non-living, all things co-existed in Anatolia with the good and the bad through- out the history and they shared a common faith. This entire history belongs to us...how much we need to understand the small space we cover in the historical process that is as old as tens of thousands of years, how these lands raise prominent gures like Alaattin Keykubat, Fatih Sultan Mehmed, Mevlânâ, Karacaoğlan, Mustafa Kemal Atatürk, Âşık Veysel, Yaşar Ke- mal, Türkan Saylan and Aziz Sancar in the most hopeless circumstances and how many more legends and realities these lands will witness, don’t we?
Ahter Kutadgu and Bulent Demirdurak relay the emotions, heritage and beauties of Anato- lia based on stories, tales, history and modern characters and underline the requirement of rebuilding the bridges between the children of
(From the Advertisement Bulletin)
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
(Letter from an Unknown Woman)/ Stefan Zweig
Stefan Zweig wrote the tale named Letter from an Unknown Woman (Brief einer Un- bekannten) in the rst half of the 1920s. The woman character of the Letter from an Un- known Woman is the writer of a long letter. The woman writes a “titular” letter to the man she loved in her entire life. In the begin- ning of the letter, she addresses him saying: “To you who have never known me...” The woman is always ready to experience her passion as an “unknown”, in other words, she is ready to be on her own; there is only “one person” in this love story, not two persons. If so, can you call it true love? Once again, Zweig invites readers to a unique journey in human psychology. Perhaps, he aims to arrive to unknown, undiscovered depths of
“absolute love” in the end of this new journey!
Bazen Olmaz
(Sometimes, It Doesn’t Happen) / Özlem Gürses Tatar
The world has turned into a place where everyone boasts about “overstepping the limit”, being powerful, being compe- tent and always winning... A world where every- one becomes more and more isolated in a strange manner...That’s why we wanted to tell you about “the failure” in this world. We wanted to tell about the feeling of inadequacy, fear of making mistakes, failing despite the great desire, prices paid because of wrong decisions and di culty in facing ourselves... In fact, failure is a great free- dom, giving up is a great courage; these are the things we wanted to show. Prominent persons who allowed us to tell their stories shared the most private memories sometimes with laughter and sometimes with tears. Most of them started their words saying, “I am telling this for the rst time”; these memories and emotions came from such secret corners. You will trace yourself in the stories told by Cem Yılmaz, Muhtar Kent, Ali Sa- bancı, Zeynep Bodur Okyay, Cem Boyner, Arda Turan, Hüsnü Özyeğin, Hanzade Doğan Boyner, Abdülkadir Konukoğlu and Mustafa Denizli. The rest is up to you... You can either hide behind neon lights of “success” at the cost of your dreams or you can continue trying by showing the
courage of being yourself... (From the Advertisement Bulletin)
97