Page 43 - İSGLIFE | ŞUBAT 2018
P. 43

Tek elle alkış tutulmaz!
Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği alanında o kadar çok yapılası şey var ki kimi zaman bir araya geldiğimizde hangi konu üzerinde duracağımızı şaşırıyoruz. Hangi mevzuyu ele alırsak alalım; “evet bu da yapılabilir... bu konuda şu sivil toplum kuruluşları veya üniversite ile işbirliği yapabi- liriz” gibi cümlelerin ardı arkası kesilmiyor.
  Mustafa Tülü İSG Uzmanı
Her şeyin bir hikâyesi var ya hani, buyurun mevcut durumumuzun kısa hikâyesi:
Bir gün bir çalışanın yanına otur- duk ve çaylarımızı yudumlarken aç- tık konuyu:
- Çalışma koşullarınız ne âlemde? Bir rahatsızlığınız var mı?
- Hamdolsun. Ekmeğimizi kazanı- yoruz ama şu bel ağrısı yok mu, beni mahvediyor.
Sonra dertlendik bu konuda ve doğruca çıktık işverenin yanına.
- Ahmet Bey kolay gelsin bol ka- zançlar. İşler nasıl, yolunda mı?
- Hamdolsun. Yuvarlanıp gidiyoruz dedi ve buyur etti bizi.
Biz de bu sıcak karşılamayı fırsat bilip konuya girdik hemen: “Ahmet Bey, çalışanlara iyi bakmalı, hem te- rinin hakkı var elbet hem de beden- lerini korumalı.”
Ahmet Bey biraz bozulur gibi oldu ama cevabı ezelden belli: “Yahu doğru diyorsun azizim. Ama inan ne ettiy- sem dinletemedim. Bir iki denedim de olmayınca pes ettim. Çalışanlar bana bir şey olmaz deyip duruyor. Uzman da bıktı ya hani, ne arıyor ne soruyor.”
Bizim kafamız karıştı tabi. Çalışan dertli idi işveren daha dertli. He- men diyoruz uzman ile konuşalım, edelim kısa bir hasbihal. Ne demiş atalarımız, konuşa konuşa olur her mesele hal.
Konuya giriyoruz:
- Hasan Bey nasılsınız? Nasıl gidi- yor uzmanlık, neler planladık, neler yaptık?
Hasan Bey mutlu:
- Kimler gelmiş efendim. Buyurun, buyurun içeri gelin. Gökte ararken yerde bulduk. Bu nasıl mevzuat izah ediverin?”
Biz bozulduk ama temkinliyiz tabi: “Hayırdır! Ne oldu?” Deyip almaya
koyulduk Hasan Beyin gönlünü. Ha- san Bey başladı ilgili yönetmelikten, bir de baktık ki akşam oldu. Ne çok yönetmelik varmış bugün belli oldu.
O gece uyku tutmadı tabii bizi. Bir dert var idi belli ama herkes dertli. Bu derdi çözmek için neler yapmalı derken aklıma üniversitedeki hoca- mız geldi. Bu fikir rahatlattı zihnimi ve uykuya biraz rahat daldım.
Sabah kalkar kalkmaz aradım Nusrettin Hocayı.
- Hocam size geleceğiz. Derdimiz var malum. Beraber çözeceğiz.
Derken baktık ki kampüsteyiz. Ve hatta hocanın dibindeyiz. Öyle dertlenmişiz ki inanın, nasıl geldik farkında değiliz.
Böyle iken böyle oldu dedik Ho- caya; derman ararken dertli olduk. Nasıl yapmalı da bu derdi çözmeli deyip girdik konuya en derinden.
Hoca biraz düşündü:
- “Ne deyim evladım. Tek elle alkış tutulmaz” deyiverdi. “Benim der- sim var şimdi. Bu konu derin, üze- rinde biraz düşünmeli” diyerek çıkı- verdi yanımızdan.
Karanlıktı zihnimiz iyice karardı şimdi. Tamam dedim bizimkilere bekleyelim şimdi. Bu mevzu biraz derin, memleket hazır değil gibi.
Hikâye tanıdık aslında. Bizim duru- mumuz bu hikâyedeki gibi. Hepimiz dertliyiz ve hepimizin elinde bir şeyler var. Tek elle alkış olmaz. Birlikte bir şeyleri ortaya koyabilmek tek çıkar yolumuz. Ama öyle günlük faaliyetler ve sonuçsuz çalışmalar ile değil. Din- leyerek, birlikte hareket ederek ve sonuca giden bir yol üzerinde gayret- lerimizi ortaya koymalıyız.
İnanıyoruz ki; iş sağlığı ve güven- liği alanında sağlanacak iyileşmede en kuvvetli etken sivil toplum kuru- luşlarının samimi işbirliği olacaktır.
Devlet, düzenleyici rolünün gereği olarak yapması gerekenleri elbet- te yapmalıdır; ancak sahanın iste- nen seviyeye ulaşabilmesi STK’ların göstereceği gayrette gizlidir. Diğer taraftan da devletin düzenleyeceği uygulamalarda, STK’ların saha tec- rübelerini analitik bir yaklaşımla belirsizliklerden uzak bir şekilde devlete sunabilmesi büyük önem arz etmektedir. Şunu da belirtmek gerekir ki bugüne kadar alanda gös- terilen her çaba ve ortaya koyulan özveri takdir edilesidir.
Bu noktada İSGUD (İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları Derneği) ola- rak; ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği kültürünün gelişmesine katkı sağ- lamak, iş sağlığı ve güvenliği alanın- da bilimsel araştırma ve inceleme- ler yapmak, yayın çıkarmak, yetkili makamlara önerilerde bulunmak ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan- lığı’nda çalışan İş Sağlığı ve Güvenli- ği Uzman ve Uzman Yardımcılarının mesleki ve kültürel gelişimlerine katkıda bulunmak amacıyla iki yıldır faaliyetlerimize devam ediyoruz.
Her kuruluş veya topluluk kendi içinde, kendi kuruluş gayesine uy- gun hareket edecektir elbet; ancak iş sağlığı ve güvenliği konusunda bi- reysel hareket edebilecek seviyede olmadığımız kanaatindeyim.
Önümüzdeki dönemde bütün dernekler, sendikalar ve üniversite- ler ile birlikte “Üreten Sivil Toplum” anlayışı ile “tek el” olmaktan uzak- laşacağımızı umuyoruz. Çalışan, işveren, akademisyen, konu ile ilgili tüm tarafların katılacağı bir “İSG Platformu” ile daha tertipli ve daha etkili bir çaba ortaya koymamız ge- rektiğine yürekten inanıyoruz.
Hikayeye gelince, nasıl mı bitiyor? Bu bizim elimizde.
 ISGLife 43
  Makale































































   41   42   43   44   45