Page 5 - 5.SAYI

Vahş Hayvanları Tanıyalım

GEYİK
Gey kler son derece güzel, b r o kadar da görkeml ve as l hayvanlardır. Gey kler n en görünür kısımları
şüphes z başlarındak b r taç kadar göz kamaştırıcı boynuzlarıdır. Gey kler n boynuzları 5 yaşından
t baren büyür ve 12 yaşından sonra da g derek zayıflar.
Gey kler ç n bell b r boy ve k lo oranı söylemek pek mümkün olmayacaktır çünkü tamı tamına 51 tür
gey kle aynı dünyayı paylaşıyoruz. Gey kler n gözler ela reng nde sarıdır ve onlardan der n gözyaşı
akar. Bazı gey kler n bacakları son derece nce ve zayıf olmasına rağmen tüm türler n y gel şm ş
bacak kasları vardır, bu sayede saatte yaklaşık 50 k lometre hızla tehl keden kaçab l rler.
GEYİKLER NEREDE YAŞAR?
Gey kler Avrupa, Asya, her k Amer ka kıtası, Afr ka kıtasında yaşarlar. Ayrıca uzak Avusturalya ve Yen
Zelanda topraklarında da nüfuslanmışlardır. Gey kler kısaca tüm dünyaya yayılmışlardır ve b rçok
gey k türü neml yerler yan su kütleler n n yanını terc h eder. Doğal koşullar altında gey kler 18–
22 yıl yaşar.
GEYİKLER NE YER?
Gey kler lkbahar ve yaz başında tahıl b tk ler , baklag ller, şems ye b tk ler yer. Yaz aylarında
buna fındık, her türlü ç lek, mantar ve sebze tohumları eklen r. Sıcak olmasına rağmen
tomurcuklarla, yapraklarla beslen r, ağaç dalları ve üzer nde büyüyen küçük çalılar üzer nde
tohumları kem rerek beslen r.
GEYİKLERİN ÜREMESİ
Gey kler n üremes sonbahar ortasında başlar ve Aralık ayına kadar sürer. Erkek gey kler
yaklaşık üç yaşından sonra ç ftleşmeye başlar, d ş ler se k yıldan b raz daha erken. Gey kler n
gebel ğ 6 la 9 ay sürer.
Çoğu zaman erkekler, gerçek şövalyeler g b , kadınları ç n savaşırlar; düşmanı yerde
bırakmaya çalışırken boynuzlarla karşılaşırlar. Herhang b r dövüşte, en güçlü ve en zayıf olan
ger dönüş olarak kazanır. Henüz boynuz kazanmamış genç erkekler bu savaşlara katılmıyor.
Kızıl Gey k, Ren Gey ğ , Su Gey ğ , Domuz Gey ğ , Benekl Gey k, Kan ş Gey ğ bu görkeml
hayvanlara örnek ver leb l r.
Aslanlar gey kler n baş düşmanı olmasına rağmen gey kler geçm şten bu güne kadar hep
nsanlardan daha fazla zarar görmüştür. Kontrolsüz boynuzlar, güçlü y leşt r c özell klere
sah p oldukları ç n çok popüler ve değerl d r. Su ve alkolden özler çıkarırlar ve yüksek
tans yon ve s n r hastalıklarını tedav etmek ç n tedav ed c laçlar üret rler. Hem bu
nedenlerden dolayı hem de boynuzlarının güzel görüntüsünden dolayı gey k avları yaygındır

TİLKİ
Köpekg ller a les n n b r d ğer üyes , kurnazlığı le nam salmış t lk d r. Avrupa, Asya, Kuzey
Afr ka ve Güney Amer ka’da sıklıkla rastlanan, en yaygın türü le kızıl t lk d r.
Çev k vücut yapılarıyla hızlı hareket eder, çok y koku alır ve güçlü ş tme duyusuna sah pt rler.
Bu özell kler yle y b rer avcı olduklarını söylemek mümkün. Tavşan, fare, tavuk, kuş g b
canlıları avlarlar. Hem etç l hem de otçuldurlar. Ayrıca çek rge ve böcekler de t lk ler ç n y
b rer bes n seçeneğ d r.
T lk ler, yuva hayatına bağlı canlılardır. Ağaç kavukları, kaya oyukları, çalılık alanlar deal yuva
alanlarıdır. Yavrulama dönemler olan lkbahar aylarında anne t lk ve yavruları yuvalarında
saklanmayı terc h ederler bu evrede baba avlanarak anneye y yecek taşır. Bu dönem en
korumacı ve hassas oldukları dönemd r.
Yet şk n b r t lk n n uzunluğu kuyruğu le b rl kte 1 metre c varındadır. Boyu se 40 cm'd r.
Ortalama 7-9 kg ağırlığında olan bu hayvanlar çev k ve hızlıdır.
Genell kle yalnız avlanır, yalnız dolaşırlar. Eğer kalabalık b r t lk kümes le karşılaşırsanız bu,
yavrularına avlanmayı öğreten anne ve yavrularından oluşan b r gruptur.
Yüzler ndek ve bacaklarındak kalın tüyler (bıyıklar) vasıtasıyla yönler n bulurlar.
T lk ler n dünyanın manyet k alanını rehber alarak avlanab lme yetenekler vardır.
Kutup t lk ler oldukça çet n kl m koşullarında yaşamak üzere evr mleşm şt r. Öyle k -70
dereceye kadar üşümek ned r b lmezler.
Taksonom de etç l olarak sınıflandırılsalar da, t lk ler neredeyse her şey yerler (meyveler dah l)
İnsanlarla b r arada yaşıyorlarsa onların çöp atıklarından dah beslenecek b r şey bulurlar.
T lk ler n duyma kab l yetler müth şt r. 40 metre öteden b r çıtırtıyı dah duyab l rler.