Page 6 - SAYI4
P. 6
Büyük Pazarlama
Küçük Prens
En çok satılan kitaplardan, en çok tanınan karakterlerden biri olan Küçük
Prens; ne kadar küçük? Çünkü hangi hediyelik mağazasına girsem karşıma
onlarca çeşit Küçük Prens eşyası çıkıyor. Biblosundan tutun not defterine
kadar çeşit çeşit ürünler mevcut. Hediyelikçiden çıkıp kıyafetçiye giriyorum,
karşımda yine Küçük Prens. Kitapçıya girince zaten bu kitabı görmezsek
olmuyor. Mutlaka bir köşede yer veriliyor. Peki neden? Küçük prens neden bu
kadar önemli ya da neden bu kadar abartılıyor? Dünya’nın en çok okunan
kitabı, kutsal bir kitap olan İncil’dir. Bu kitaptan sonraki birkaç kitap
arasında Küçük Prens yer almaktadır. En çok çevrilen kitap olma ünvanını da
taşımaktadır.
Kitap nasıl ünlendi? Hemen bunu inceleyelim. Kitabın yazarı olan Saint-
Exupery (Antoine de Saint-Exupéry); hem yazar, hem de pilottu. 1944 yılında
(44 yaşında) bir uçak kazası geçirip öldükten sonra, 1943’te yayımlamış
olduğu Küçük Prens kitabı ünlendi. 1946 yılında ilk basımı yapıldı. 1953
yılında ülkemizde ilk basımı yapıldı. Bu basım için çeviri yapan isimler Tomris
Uyar ve Cemal Süreya olmuştu. Bir süre sonra Tomris Uyar ve Cemal Süreya,
maddi sebeplerle yollarını ayırdılar ve Cemal Süreya, kitabın çevirisinde
kendi imzasını tek başına taşıdı. 1981 yılında bir yayınevi, bu iki yazarın da
imzalarıyla birlikte kitabı yeniden bastı. 1988 yılında kitabın telifi başka bir
yayınevine geçti. Bu yayınevi 3 boyutlu Küçük Prens kitapları bastı. 2014
yılına gelindiğinde kitabın tarihinde büyük bir değişiklik oldu. Yazarın
ölümünden 70 yıl sonra telifi bitiyordu ve bu tarih 2014’e denk geliyordu.
Telif süresi dolan Küçük Prens kitabı, artık birçok yayınevi tarafından, çeşitli
çevirmenler yardımıyla basılıyordu. İnsanlar bugün de olduğu gibi -hatta
daha fazla-, o günlerde de Küçük Prens kitabını okuyorlardı. Bunda kitabın
tarihinde yer alan yayınevleri ve çevirmenler büyük rol oynuyordu. Ve tabii
ki, ünlü kişilerin kitabı tavsiye etmeleri de öyle.
2014 yılından itibaren artık çok sayıda basılan kitap, daha fazla satılmalıydı.
İnsanların kitabı alabilmesi için reklam yapılmalıydı. Bunun en güzel
örneklerini de lisanslı ürünler çıkararak gösterdiler. İnsanlar kitabı okuyup
kendilerinden küçük bir parça bulacaklardı. Bu parçayı da somutlaştırmak
için küçük bir obje satın alacaklardı. Başkasında bu ürünü gören bir diğer
insan merak edip kitabı okuyacaktı. Böylece kendi kendine reklamını yapan
bir kitap ortaya çıktı. Artık Küçük Prens, bir marka oldu. Hem yayınevleri,
hem de hediyelik eşyaları üretenler kazanıyordu. Müşteri de halinden
memnundu, çünkü bir tatmin söz konusuydu.
5