Page 178 - MESNEVİ - 1.CİLT
P. 178
Gâh birbirini tutmaz sözler söylüyor, gâh naz ediyor, gâh niyaz eyliyor; gâh hakikat aşkını, gâh mecaz sevdasını ifade ediyordu. Suya batan adam fazla debelenir, eline geçen ota tutunur.
!
O tehlike zamanında elini kim tutacak diye can korkusuyla şuraya, buraya elini sallar durur, yüzmeye çalışıp çabalar.
!
Sevgili, bu divaneliği, bu perişanlığı sever. Beyhude yere çalışıp çabalamak, uyumaktan iyidir.
!
1820. Padişah olan; işsiz, güçsüz değildir. Hasta olmayanın feryat ve figan etmesi, şaşılacak şeydir!
!
Tanrı, ey oğul, onun için “Külle yevmin hüve fi şe’n “ buyurdu.
!
Bu yolda yolun, tırmalan, son nefese kadar bir an bile boş durma!
!
Olabilir ki son nefeste bir dem inayete erişirsin. O inayet, seni sırdaş eder.
!
Padişahın kulağı, gözü penceredir; erkeğin canı olsun, kadının canı olsun... bir can neye çalışırsa, onu duyar, görür!
!
Tacirin, ölü duduyu kafesten dışarı atması ve dudunun uçması
!
1825. Tacir ondan sonra duduyu kafesten dışarı attı. Duducuk, uçup bir yüksek ağacın dalına kondu.
!
Güneş, ufuktan nasıl süratle doğarsa o dudu da, o çeşit uçtu.
!
Tacir, hiçbir şeyden haberi yokken kuşun esrarını bu işe şaşırıp kaldı.
!