Page 201 - MESNEVİ - 1.CİLT
P. 201
Çalgıcı hikâyesinin söylenmedik kısmı ve çalgıcının kurtuluşu
!
O, öyle çalgıcıydı ki âlem, onun yüzünden neşeyle dolmuştu.
!
Dinleyenler sesinden garip garip hayallere dalıyorlar, şaşılacak hallere düşüyorlardı.
!
Gönül kuşu onun nağmesiyle uçmakta; canın aklı, sesine hayran olmaktaydı.
!
Fakat zaman geçip ihtiyarlayınca evvelce doğan kuşu gibi olan canı, âcizlikten sinek avlamaya başladı.
!
2075. Sırtı, küp sırtı gibi eğrildi, kamburlaştı. Gözlerinin üstünde kaşlar, âdeta eyer kuskununa döndü.
!
Onun cana can katan lâtif sesi fena, iğrenç, çirkin yürek tırmalayıcı geldi.
!
Zühere’nin bile haset ettiği o güzel sesi, kart eşeğin sesine benzedi.
!
Zaten hangi hoş vardır ki nahoş olmamıştır? Yahut hangi tavan vardır ki yıkılmamış, yere serilmemiştir.
!
Ancak Sûr’un üfürülmesi, nefeslerinin aksinden ibaret olan yüce azizlerin sesleri, bundan müstesnadır; onların sesleri bakidir.
!
2080. Onların gönülleri, öyle bir gönüldür ki gönüller, ondan sarhoştur.
!
Yoklukları öyle bir yokluktur ki bizim varlıklarımız, o yokluktan varolmuşlardır.
!
Her fikrin, her sesin kehlibarı (fikirleri ve sesleri çeken) o gönüldür.
!