Page 203 - MESNEVİ - 1.CİLT
P. 203
Başsız, ayaksız seferler eder, dişsiz, dudaksız şekerler yerdim.
!
Felek sakinleriyle zahmetsiz, mihnetsiz zikre, dimağsız fikre dalar, onlarla lâtifeler ederdim.
!
2095. Gözleri kapalı olarak bir âlem görür; elsiz, avuçsuz güller, reyhanlar devşirirdim...
!
Çalgıcı, bir su kuşuydu; bu âlem de bir bal denizi. Bu bal Eyyub Peygamber’in içtiği ve yıkandığı pınardı.
!
Eyyub, o pınarda yıkanarak tepeden tırnağa kadar doğu nuru gibi bütün hastalıklardan arındı, pirüpak oldu.
!
Mesnevi hacım bakımından felekler kadar bile olsa yine bu âlemin, hattâ küçük bir cüz’ünü ihata edemezdi.
!
Hâlbuki çok geniş olan o yerler gök, darlıktan gönlümü paramparça etti.
!
2100. Bu bir âlemdir ki bana rüyada göründü; açıklığıyla kolumu, kanadımı açtı.
!
Bu âlemle bu âlemin yolu meydanda olsaydı dünyada pek az kimse, ancak bir lâhzacık kalırdı.
!
İhtiyar çalgıcıya “Burada kalmaya tamah etme, mademki ayağından diken çıkmıştır, haydi git” diye emir gelmekte.
!
Canı ise orada, Tanrı’nın rahmet ve ihsanı meydanında “Durakla, bekle” demekteydi.
!


































































































   201   202   203   204   205