Page 70 - SEDEF - Hz.Mevlana'dan İnciler
P. 70
!
!
Dikkat et ki, onun vuslatı herkesin eline geçmez Şeriat kadehinden sarhoşlara süt vermezler, Orada dünya heveslerinden geçmiş erenler dem çeker Kendine tapanlara tek bir yudum bile vermezler.
!
Hazreti Muhammed’de hiç kimseye nasip olmayan eşsiz bir maneviyat vardı. Bu muhteşem maneviyatla beraber sureti de birleştirmişti. O, Hak- k’da tamamen mahvolmuştu.
O, Allah’ın cemal ve visal şarabını durmadan içer içer, fakat kanmazdı. Mest idi, fakat ayıktı. Şarabı zattendi; zatın kendinden, kendi hakikatin- den fışkırırdı...
O, bir kadehti; fakat cihana sığmayan bir kadeh. Allah kadehi, nur kadehi, visal kadehi, zat kadehiydi. O, mekanda görünen lamekan kadehiydi. O, beşeriyette görünen bir nihayetsizlikti; nihayetsizlik içinde bir beşeriyetti. O, bütün peygamberlerin, nurunu, feyzini, kemalini fazlasıyla zatinde toplamış, Hakk’ın seçkin bir şaheseri, canlı bir hüsn-i mutlak heykeli idi. O, ilahi bir kumandandı. O, ilahi bir sultandı. O, pek büyük bir peygam- berdi.
Peygambere, Hakk bu sebepten ötürü, “Ey abasına bürünen! Ey ürküp kaçan! Abandan dışarı çık!” dedi.
Abanın içine başını çekme, yüzünü örtme, zira cihan şaşkın bir beden, sen ise cihana akılsın.
Davaya kalkışanlardan arlanıp sakın gizlenme, çünkü sende pek parlak vahyin nurları vardır...
Ey ulu Peygamber! Sen mumsun. Mum, geceleri hep ayakta durur.
Senin parıltın olmadıkça, aydın gün bile gecedir. Sana sığınmadıkça, ars- lan bile tavşana esirdir.
Ey Mustafa! Bu safa nuru denizinde kaptanlık et! Çünkü sen ikinci Nuh’- sun...
Akıllılara, her yolda bir yol bilen lazım. Hele yol, deniz yolu olursa. !70


































































































   68   69   70   71   72