Page 9 - onbo
P. 9

Üsteğmen Zahid’in Vasiyeti

              “Bu günlerde her zamankinden daha önemli muharebelere gireceğiz.Bilirsin , her muharebeye giren öl-
         mez. Fakat eğer ben ölürsem sakın gam yeme… Beni ve seni yaratan Allah bizi nasıl dünyada birbirimize
         nasip etti ise , benden şehitlik rütbesini esirgemediği taktirde , elbette , ruhlarımızı da birbirine kavuştu-
         rur.Vatan yolunda şehit olursam bana ne mutlu.Ancak , sana bir vasiyetim var :
                Birincisi benim için kat’iyyen ağlama… İkincisi, eşyamın listesi ilişikte.Bunları sat , ele geçecek para-
         dan “mihr-i muaccel ” ve “mihr-i müeccel ” ini al , üst tarafı ile bana bir mevlüt okut.Eğer bunlar sana bor-
         cumu ödemezse hakkını helal et ve ilk gece aramızda geçen sözü unutma…”
                Ayrıca mektubun içinden kırmızı kordelaya bağlı bir de saç demeti çıkar.Saçın tazeliği bunun mini mi-
         ni bir yavrunun başından kesilmiş olduğunu göstermektedir.
                İşte o zaman herkes Zahid’in evli olduğunu ve Nadide isminde de bir yavrusunun varlığını öğre-
         nir.Çünkü Zahid Üsteğmen cepheye gelirken arkasında evlad ü iyal düşüncesini de bırakmıştır.Ve savaş
         boyunca ne izin isteyerek evine gitmeyi düşünmüş ne de o konuda iki çift laf etmiştir.
                Zahid , 9 Ocak 1916’da şehit olur.
                Gümüşhane’nin Şiran ilçesinden Üsteğmen Zahid , Aziziye ilçesinin Kılıç Mehmet Bey köyünden Ah-
         met Efendi’nin kızı , eşi Hanife Hanım’a yazdığı ve vasiyetini bildirdiği mektubunu şu cümle ile bitirir :
                “Bu vasiyetimi aldığınız zaman yüksek sesle ağlamanıza razı değilim.”











                  Kınalı Kuzu

                  Yozgat’ın Sorgun kazasının Karayakup köyünden cepheye gelen Murat , bölükteki tıbbiye öğrencile-
         rinden Şükrü’ye bir mektup yazdırır :
                  “Anacığım kardeşlerimi askere gönderirken başına kına koyma…Zabit efendi bana sordu cevap vere-
         medim.Kardeşlerim de cevap veremeyip mahcup olmasınlar.”
                   Bir müddet sonra Murat’ın anasından cevabi mektup yetişir :
                  “Ey oğlum , gözümün nuru Murat’ım ! Zabit efendiye selam söyle…Biz kurbanlık koçları kınalar öy-
         le kurban ederiz.Sen dört kardeşin arasında kurbansın.Sen İsmail’sin(as).Sen orada şehit olacaksın inşal-
         lah.Kurbanlık koçlar nasıl kınalanırsa , ben de onun için senin saçını kınalayıp gönderdim.”
                   Ve mektup Çanakkale’de Murat’a ulaştığında , Murat’ın kınalı başı çoktan Allah’ına kurban gitmiştir
         bile…



                                                                        Kaynak Erhan Metin , Sözün bittiği Yer Çanakkale






                                                                                          Bahar EVRENSEL
                                                                                     Sosyal Bilgiler Öğretmeni
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14