Page 36 - Yürüyüş Dergisi 58. Sayısı...
P. 36

“Uygarlığın kendisiyle başladığı meta üre-
                                                                               timi (la production marchande) aşaması, eko-
                                                                               nomik bakımdan: 1. paranın ve parayla bir-
                                                                               likte, para-sermaye, faiz ve tefeciliğin; 2. üre-
                                                                               ticiler arasında aracı sınıf olarak tüccarların;
                                                                               3. özel toprak mülkiyeti ve ipoteğin ve 4. üre-
                                                                               timin egemen biçimi olarak köle çalışmasının
                                                                               girişiyle karakterize edilir. Uygarlığa tekabül
                                                                               eden ve uygarlıkla birlikte kesin olarak kurulan
                                                                               aile, biçim monogamie, erkeğin kadın üzerinde
                    Ne var?
                                                                               üstünlüğe ve toplumun ekonomik birimi olarak
                    Bir avuç burjuva için zenginlik var.                       karı-koca ailesidir (la famille conjugale). Uygar
                    Halkın payına düşen ise açlık ve yoksulluk. Böyle bir      toplumun özeti, bütün tipik dönemler içinde
                 düzene karşı mücadele ediyoruz. OHAL bizim bu mücade-         sadece egemen sınıfın devleti olan, ve her
                 lemizi bastırmak için uygulanıyor. Halkı hareket edemez       zaman esas itibariyle, ezilen, sömürülen sınıfı
                 hale getirmek, sendikaları, demokratik kurumları ağızlarını   bağımlılık (sujetion) içinde tutmaya tahsis
                 açamaz hale getirmek için uygulanıyor.                        edilmiş bir makine olarak kalan devlettir.”
                    Bu amacında tamamen başarısız olduğu da söylenemez.           Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni,
                    Kimi kurumlar ve sendikalar OHAL’e teslim oldular.          Friedrich Engels (Sayfa 247)

                    Sözde OHAL’e karşı olduklarını söylerken pratikte hiçbir
                 şey yapmadılar, yapmıyorlar.
                    Kamu Emekçileri Cephesi olarak faşizme karşı direnişi
                                                                                   “Burjuvazi, bugüne kadar el üstünde
                 biz örgütlüyoruz.
                                                                                tutulan ve önlerinde yerlere kadar eğilinen
                    Dün siyasi zafer kazandık. Zaferimizi daha da büyütmek
       Sayı: 58                                                                 mesleklerin tüm saygınlığını çekip almış;
                 için direnişimizi tüm kamu emekçilerine ve halkımıza daha
       Yürüyüş                                                                  hekimi de, avukatı da, rahibi de, şairi de,
                 fazla mal etmek durumundayız.
                                                                                bilim adamını da kendi ücretli emekçisi
       18 Mart
                    Bunu başarabilecek siyasi güce ve cürete sahibiz. Bunu
       2018                                                                     yapıp çıkmıştır.”
                 defalarca kanıtladık. Yine yapacağız. Halkımıza daha fazla
                                                                                   Komünist Manifesto, Friedrich Engels (Sayfa
                 gidip daha büyük örgütlenmeler kuracağız. BİZ KAZANA-
                                                                                52)
                 CAĞIZ…
                   Acıyı Bal Eyledik                      ya nasıl kıyarız insana               döküldük yaprak olduk

                   «pir sultan ölür dirilir»                                                    geldik bugüne
                                                          sen olmasan öldürmek ne
                   bak şu bebelerin güzelliğine           çürümek ne zindanlarda                ekmeği bol eyledik

                   kaşı destan                            özlem ne ayrılık ne                   acıyı bal eyledik
                   gözü destan                            yokluk ne yoksulluk ne                sıratı yol eyledik
                   elleri kan içinde                      ilenmek ne dilenmek ne
                                                                                                geldik bugüne
                                                          işsiz güçsüz dolanmak ne
                   kör olasın demiyorum                   gün gün ile barışmalı
                   kör olma da                                                                  ekilir ekin geliriz
                                                          kardeş kardeş duruşmalı               ezilir un geliriz
                   gör beni
                                                          koklaşmalı söyleşmeli
                                                                                                bir gider bin geliriz
                                                          korka korka yaşamak ne
                   damda birlikte yatmışız                                                      beni vurmak kurtuluş mu
                   öküzü hoşça tutmuşuz
                                                          kahrolasın demiyorum
                   koyun değil şu dağlarda                                                      kör olsanı demiyorum
                                                          kahrolma da
                   san kendimizi gütmüşüz                                                       kör olma da
                                                          gör beni
                   hor baktık mı karıncaya                                                      gör beni
                   kırdık mı kanadını serçenin            kanadık toprak olduk
                   vurduk mu karacanın yavrulusunu        çekildik bayrak olduk                 Hasan Hüseyin Korkmazgil




        36
                                  GERÇEKLERİ 80 MİLYONA ULAŞTIRACAĞIZ!
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41