Page 49 - katalog_deri_baski_son
P. 49

BEYŞEHİR EŞREFOĞLU CAMİİ


                    Beyşehir şehir merkezinde olup en eski Selçuklu Beylik dönemi yapılarındandır.
                 Selçuklu  Hakanı  Sultan  Sancar’ın  emri  ile  1134  yılında  yaptırılmış,  daha  sonra
                 Eşrefoğlu Süleyman Bey tarafından 1297 yılında bugünkü şekliyle yeniden inşa
                 edilmiştir. Halen ibadete ve ziyarete açıktır. 7 asırlık cami, taş, tuğla, çini ve renkli
                 boyama gibi birçok süsleme sanatının bir arada ve yoğun olarak kullanıldığı tek
                 ahşap cami olması nedeniyle Türk mimarlık tarihinde özel bir yeri vardır. Eşrefoğlu
                 Süleyman  Bey  tarafından  1297-1299  yılları  arasında  yaptırılan  Eşrefoğlu  Camii,
                 ahşap direkler üzerine oturtulan düz tavanlı camilerin en büyüğü olarak biliniyor.
                 Caminin ahşap olmasına rağmen 7 asır çürümeden ayakta kalabilmesinin sırrının
                 bugün bile bilinmeyen caminin önemli özelliklerinden biri de, ortasında bulunan,
                 4-5  metre  derinliğindeki  “karlık”  denilen  kuyudur.  Karlığın,caminin  çürümesini
                 önlemek  amacıyla  yapıldığı  sanılmaktadır.  Karlığa  dolan  karın  yavaş  yavaş
                 erimesiyle, nemin, caminin içindeki ağaçların ömrünü uzattığı sanılıyor.




                    It is in the city center of Beyşehir and is one of the oldest Seljuk Principality
                 period  structures.  It  was  built  in  1134  by  the  order  of  the  Seljuk  Khan  Sultan
                 Sancar, and then rebuilt in 1297 by Eşrefoğlu Süleyman Bey in its current form. It
                 is still open to worship and visit. The 7-century mosque has a special place in
                 the history of Turkish architecture as it is the only wooden mosque where many
                 decorative arts such as stone, brick, tile and colored painting are used together
                 and intensively. Esrefoğlu Mosque, which was built by Eşrefoğlu Süleyman Bey
                 between 1297-1299, is known as the largest of the mosques with flat ceilings
                 resting on wooden pillars. One of the important features of the mosque, whose
                 secret of the mosque’s survival for 7 centuries despite being wooden, is unknown
                 even today, is the well called “karlık”( snow holder) , 4-5 meters deep, located in
                 the middle. It is thought that the snow holder  was built to prevent the mosque
                 from decaying The humidity is believed to prolong the life of the trees inside the
                 mosque with the slow melting of the snow filled in the snow holder.
   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54