Page 6 - Yürüyüş Dergisi 64. Sayısı...
P. 6

lerimiz nasıl olmalı ki bu tabloyu değiştirebilelim?      çizgilerimizi kaldırırız” söylemidir. Düzen içiliğin, tasfiye
                 Sorun buradadır.                                          ve teslimiyetçiliğin “demokrasi” söylemleri arkasına giz-
                    Bir kez daha söylersek hayat somut sonuçlar üze-       lenmesi halidir bu durum.
                 rinden yürür. Bu somut sonuçları yaratacak olan da            Şimdi burjuva muhalefet de, reformist sol da
                 somut politikalardır, devrimci taktiklerdir. Hayaller     ortak bir noktada buluştular: “Tek adamlığa son ver-
                 gerçeğe böyle evrilir.                                    mek, parlamenter demokratik düzene dönmek için ne
                                                                           gerekiyorsa yapmak!”
                    Örneğin karşımızda oligarşinin gündemi seçimler            Halkımızın gündemi; açlık, işsizlik, adaletsizlik, yok-
                 var. Nasıl bir taktik uygulanacak bu seçimlerde? Neyin    sulluk, faşist terör, uyuşturucu, yozlaşma, cinsel istismar,
                 propagandası yapılacak? Kitlelere ne hedef gösterilecek?  tecavüzlerdir... Halklarımız nasıl geçineceğinin derdindedir.
                 Faşizmden, emperyalizmden, sömürü ve zulüm düzeninden     İş güvencesinin, can güvenliğinin, bugünü nasıl kurtara-
                 söz edilip sonra yine aynı düzen içinde çözüm aramak      cağının, borcunun-harcının derdindedir. Küçük küçük
                 için seçimler, parlamento mu hedef gösterilecek?          direnişlerle kendi sorununu kendisi çözmeye çalışmaktadır.
                                                                           Gündemi bunlardır.  Halkın seçim gündemi yoktur.
                    Devrimci Somut Politika  Ve  Taktikler Dışında         Çünkü on yıllardır bu parlamento, sayısız genel seçim
                 Söylenecek Her Söz Aldatmadır, Boş Laftır, Düzen          halklarımızın hiçbir derdine çözüm olmadı, aksine so-
                 İçiliği Gizlemenin Aracıdır!                              runlarını daha da büyüttü.
                    Seçimlerden de önce önümüz 1 Mayıs. 1 Mayıs tak-           Devrimci görev, halkın gündeminden bakmaktır.
                 tiğimiz ne olacak? Faşizmle uzlaşılacak mı? Onun          Onun gündemini büyütmek, oligarşiye dayatmak,
                 icazetine göre mi hareket edilecek yoksa kendi meşrulu-   hak almasını sağlamak, kısacası halkın örgütlenmesini
                 ğumuz ve haklılığımızla kitlelere alternatif olacak bir   ve mücadelesini büyütmektir. Devrimci görev, diren-
                 taktik mi ortaya konulacak. Faşizmin önümüze koyduğu      mek, adalet istemek, haklarımızı isteyelim onlar ver-
                 Maltepe’ye razı mı olunacak, yoksa bizim alanımız         mezlerse biz alalım demektir. Düzenin meclislerinde
                 Taksim 1 Mayıs Meydanıdır, faşizm bizim irademizi be-     değil Halk Meclislerinde örgütlenmek ve çözüm ara-
                 lirleyemez mi diyeceğiz. Sorun buradadır.                 maktır. Seçim çare değil devrim demektir.
                                                                               Devrimci görev bu anlayış doğrultusunda, meşru ol-
       Sayı: 64
                    Bu gerçekler gözardı edilerek dahası doğru devrimci
       Yürüyüş                                                             mayan bir düzenin icazetini kabul etmemek, taleplerimizi
                 politikalar-taktikler üretilmeden söylenecek hiçbir sözün
       29 Nisan                                                            haykıracağımız, kanımızın aktığı meydanlarda, 1 Mayıs’ta
                 kıymeti yoktur. Devrimci somut politika ve taktikler      Taksim’de olmaktır.
       2018
                 dışında söylenecek her söz aldatmadır, boş laftır, düze-
                 niçiliği gizlemenin aracıdır. Reformizmin, oportünizmin
                 genel karakteridir. O hep güncel görevlerden kaçar.           2- GERİLEMENİN SONU  YOKTUR; GE-
                 Somut hedeflerden kaçar. Süslü, iddialı lafların ardında  RİLEMENİN SONU KENDİNİ İNKARDIR!
                 sorumluluktan kaçar.                                          FAŞİZMDEN İCAZET BEKLEMEK, ONUN
                    Oligarşi de, düzen içi sol da kendi gündemlerini halkın  İRADESİNİ KABUL EDİP MEŞRU GÖRMEK
                 gündemi yapmaya çalışıyorlar. Daha da açıkçası düzenin    DE EMEĞE, EMEKÇİYE EN BÜYÜK İHA-
                 çıkarlarını, düzen içi çıkar hesaplarını halkın çıkarıymış  NETTİR!
                 gibi yansıtıyorlar. Bugünlerde çokça kullanılan bir söylem
                                                                               AKP’nin Ankara Valisi’nin “1 Mayıs, emek güçlerinin
                 var: “Söz konusu olan vatanın geleceği ise gerisi teferruattır”
                                                                           kuruluşuna aykırıdır” demesi, emek güçleri benim faşist
                 diyor düzenin has partisi CHP. Reformist solda bu söylemin
                                                                           düzenime hizmet ediyorsa emek güçleridir değilse onun
                 karşılığı ise “demokrasinin geleceği için bütün kırmızı
                                                                           kuruluşuna aykıdır demektir. Elbette o emek güçleri
                                                                           dediği faşizme hizmet etmeli. Tüm halk, emekçiler faşist
                                                                           düzenin emirlerine amade olmalı. Vatanın milletin çıkarları
                                                                           için diyerek her şey faşizmin hizmetine sunulmalıdır.
                                                                           Hak aramak, talep etmek mi? Olamaz böyle bir şey.
                                                                           Hak, talep, direniş yok görev var...
                                                                               Faşizmdir bu. Faşizm bunu dayatıyor tüm halka. Ara
                                                                           yol bırakmıyor. Safını belirle diyor.  Verilen tavizlerle
                                                                           yetinmiyor, istedikçe istiyor. Ankara Valiliği'nin sakıncalı
                                                                           bulduğu sloganlar da faşizmin halk düşmanı yüzünü
                                                                           gösteriyor.
                                                                               “Biji Yek  Gulan” gibi Kürtçe sloganlar tümüyle
                                                                           yasaklı. Faşizmin karakteri şovenist olmasıdır. İngilizce
            Armutlu                                                        slogan atabilirsiniz ancak Kürtçe atamazsınız bu ülkede



         6 6
                    AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11