Page 57 - Yürüyüş Dergisi 15. Sayısı
P. 57
Anıları Mirasımız lerinden tecrit etmek için ayrı ayrı koğuşlara koyuyordu.
Bunu engellemek için uzun süreli bir açlık grevi yapmıştık.
Sadık Mamati ve Selçuk Akgün’ün 44 gün süren açlık grevi direnişiyle düşmana geri adım at-
tırmış ve aynı koğuşta toplanmıştık.
şehitliğinin ardından: Sadık'lar da bu açlık grevinin son günlerine gelmişti.
Tutsak kitlemiz yeni insanlardan oluştuğu için hapishane
Gözünüz arkada deneyimi olan yok sayılırdı. Bir araya geldikten sonra
yaşamı örgütleme ve kendimizi geliştirmeye yönelik çalış-
malara başlamıştık. Sadık ilk defa hapishaneye girmesine
kalmasın yoldaşlar... rağmen çabuk uyum sağlamıştı. Neşesi, coşkusu, Laz
şivesiyle yaptığı sohbetleri ve esprileriyle koğuş yaşamında
herkes tarafından sevilen bir yoldaşımızdı. Gerek kitap
Takvim 4 Haziran Cuma'yı gösteriyordu. İlk, sabah ha-
okumada, gerekse eğitim çalışmalarındaki öğrenme isteğiyle
berlerinde öğrendik direnişinizi. Televizyon kanalları "Sabah
hepimize örnek oluyordu.
saatlerinde İstanbul ABD Başkonsolosluğu'na karşısındaki
Öğrenme isteği konusunda iki davranışını çok iyi hatır-
bir inşaattan lav'lı saldırı düzenlemek isteyen yasadışı sol
lıyorum. Birincisi; kitap okunmasını teşvik etmek için
örgüt mensubu iki kişiyle polis arasında çıkan çatışmada
kitapçı arkadaşımız her ay en çok kitap okuyanların listesini
iki terörist ölü olarak ele geçirildi..." diyordu. Haberin ay-
çıkarıyor ve tutsak kitlemize açıklıyordu. Sadık bu listenin
rıntılarını öğrenmek için bir kanaldan diğerine geçerken hep ilk sıralarında yer alırdı.
bir yandan da arkadaşlarla eylem üzerine yorumlar yapı-
İkincisi ise; toplu olarak yaptığımız felsefe çalışmasında
yorduk. Bütün arkadaşlar aynı fikirdeydi: "Bu eylem bizim...
yaşanmıştı. Şimdi tam olarak hatırlamıyorum ama bir
Başka kim ABD emperyalizmine saldırı düzenleyebilir konuda eğitmen arkadaşımız Sadık'ı ikna edememişti.
ki?..."
Sadık ise işin peşini bırakmıyor sürekli olarak soru soruyordu.
Bu şekilde yorumlar yaparken bir televizyon kanalında
Konu bir noktaya gelip tıkandı. Ama Sadık hala ikna ol-
tekrar aynı habere rastladık. Haber daha detaylıydı, "Çatışma
mamıştı. Bu yüzden durmadan felsefe kitapları karıştırıyor,
uzun sürdü" diyordu kimisi, olay yerinin görüntülerini ve-
öğrendikleriyle tekrar tartışıyordu.
riyordu. Yorumlar devam etti:
Sadık'ın bu azmi diğer arkadaşları da etkilemiş ve
Hedef ABD emperyalizmi, kuşatılan savaşçılar teslim
herkes felsefe kitaplarına gömülmüştü.
olmamış... Bu ülkede başka kim böyle tavır gösterebilir?
Yani inatçıydı Sadık. Kafasına yatmadı mı ikna olmazdı.
Artık iyice emindik, eylem bizim, şehitler bizimdi. Gurur
Ama işin peşini de ikna olana ya da ikna edene kadar bı-
ve hüzün kaplamıştı içimizi. Ama daha fazlasını öğrenmek
rakmazdı.
için kanaldan kanala geziyorduk, radyo haberlerini takip
Bir de Karadeniz'e tutkundu. Her fırsatta Karadeniz'i,
ediyorduk.
özellikle de Kaçkarlar'ı anlatır, çıktıktan sonra oraya gerilla
Her şehidimizde olduğu gibi aynı acıyı, aynı hüznü,
olarak çıkacağını söylerdi. O dönem Konya Hapishane-
öfkeyi ve kini duyuyor, direnişlerini örnek alıyoruz. Ama
si'nde kalan arkadaşların çoğunluğu Akdeniz Bölgesi'nden
yine de aynı soruyu, "Acaba şehitlerimiz kim?" sorusunu
olduğu için onlar da Toroslar'ı anlatır ve gerilla olarak To-
kendimize sormadan edemiyoruz.
roslar'a çıkılması gerektiğini söylerler, Sadık'a böyle pro-
Nihayet televizyon kanalları isimleri vermeye başladı.
Birbirimize “tanıyor musun” diye soruyoruz. Sonradan an- paganda yaparlardı. Ama o ikna olmaz, Kaçkarlar der
başka bir şey demezdi.
laşıldı ki, polis basına bilerek yanlış, farklı isimler vermiş.
Sadık'la kısa ama güzel günler yaşadık. Tahliye olurken
Sonra şehitlerimizin isimleri açıklandı: Sadık Mamati,
verdiği sözde duracağından hepimiz emindik. Öyle de
Selçuk Aygün...
oldu, bir yıl kadar sonra tekrar tutsak düştüğünün haberini
Daha "Sadık Mamati" adını duyar duymaz, Sadık'ın
aldım. Tutsak kaldığı süre içinde birkaç defa bulunduğumuz
ışıldayan çakır gözleri ve gülen yüzü geldi gözlerimizin
yere selamları gelmişti.
önüne.
Şimdi ise Laz yoldaşımız selamların en büyüğünü gön-
Sadık'la Konya Hapishanesi'nde tanışmış ve üç ay gibi
derdi bizlere ve halklarımıza.
kısa bir süre birlikte kalmıştık.
Elbette bu cüret ve direniş yüklü selamlarınızın değerini
1994 yılının Kasım ayıydı. Parti’nin ilan edilmesi düş-
çok iyi biliyoruz yoldaşlar. Emperyalizmin bütün dünya
manda büyük bir korku yaratmış ve ülke genelinde bize
halklarına saldırdığı, adeta herkesin ona karşı direnileme-
yönelik azgın bir saldırı başlatmıştı. Sadık da üniversite
yeceğini düşündüğü bugünlerde, kurtuluşun emperyalizme
öğrenimini sürdürdüğü Afyon'da Parti’yi selamlayan bir
ve oligarşiye karşı verilecek savaştan geçtiğini bir kez
pankart astıkları iddiasıyla 5 arkadaşıyla birlikte tutuklanmış
daha halklarımıza gösterdiniz.
ve Konya Hapishanesi'ne gelmişti. Sadık'la birlikte tutuk-
Evet Yoldaşlar, gözünüz arkada kalmasın. Bıraktığınız
lananlar arasında daha sonra şehit düşen yoldaşımız Nuran mirastan, doğru bildiğimiz yoldan bir milim bile sapmadan
Demir de vardı.
savaşacak, emperyalizmi ülkemizden kovup bağımsızlığımızı
O dönem Konya Hapishanesi'nde düşman, aynı davadan
kazanacağız!
yargılanan tutsakları, örgütlülüklerini dağıtmak ve birbir-