Page 27 - GÜLDESTE ŞUBAT 2020
P. 27

  Yapay depremler

                 Depremlerin  büyük  çoğunluğu  Dünyadaki  tektonik
              tabakaların  hareketi  sonucu  meydana  gelir.  Bunun  yanı

              sıra insanlar da deprem oluşumuna neden olabilir. Büyük
                 barajlar ve köprüler inşa ederken, toprağı delerken, kömür
              madeni  kazarken  veya  petrol  kuyuları  açarken  insanlar

              yapay depremler yaratabilir. En bilinen örneklerden biri
                 2008  yılında  Çin'in  Sichuan  kentindeki  Zipingpu
              Barajının  çökmesi  sonucu  oluşan  ve  69,227  kişinin

              ölümüne sebep olan yapay depremdir.



               Ölçümü ve yerlerinin belirlenmesi

                  Ana madde: Sismoloji

                  Depremler sismometrelerle uzun mesafeler boyunca ölçülür çünkü sismik dalgalar Dünyanın iç kısmı
             boyunca hareket halindedirler. Depremin kesin şiddeti Moment magnitüd ölçeği numaralandırması (ya

             da  eskiden  kullanımda  olan  Richter  ölçeği)  ile  tespit  edilir.  Buna  göre  7  ve  üstü  depremler  yıkıcı

             türlerdendir. Hissedilen şiddet ise Mercalli şiddet ölçeği ile ölçülür. (2-12 şiddeti)
                  Her  yer  sarsıntısı  değişik  tipteki  sismik  dalgaların  farklı  hızlardaki  hareketini  meydana  getirir:
             Boylamsal (P-dalgaları), Enlemsel (S-dalgaları) ve bir takım yüzey dalgaları. Sismik dalgaların yayılma

             hızı  ortamın  yoğunluğu  ve esnekliğine  göre 3 km/s  ile 13 km/s  arasında değişebilir. Yeryüzünde S-

             dalgalarına oranla P-dalgaları çok daha hızlı ilerler.
                  Rasathaneler  ile  depremin  merkez  üssü  arası  uzaklık  farkı  ölçülmekle  birlikte  deprem  odağının
             derinliği de kabaca ölçülür. Depremler sadece şiddetlerine göre kategorilendirilmez. Bunun yanı  sıra

             nerede meydana geldikleri de önemlidir. Dünya sismik aktivitelerle birlikte coğrafi ve politik olarak 754

             Flinn-Engdahl  bölgeleri  (F-E  bölgeleri)'ne  ayrılmıştır.  Daha  aktif  alanlar  daha  küçük  alanlara
             bölünmüştür. Pek aktif olmayan kuşaklar ise geniş F-E bölgeleri oluşturur.
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32