Page 57 - Yürüyüş Dergisi 36. Sayısı...
P. 57
Anıları Mirasımız
latmamışken, Ahmet’in içinde bulunduğu durumu adeta
keşfetmesine şaşırıyor...
Ahmet Öztürk’ü yoldaşları anlatıyor … Onunla henüz yeni tanışan biri anlatıyor: İkinci kez
görüşecekler, görüşecekleri yer bir dernek. Ahmet’in,
Yönetici NEYİ, NASIL Yönetir? henüz yabancısı olduğu böyle yerlerde tek başına kalıp
canının sıkılmaması için buluşmaya kendisinden çok önce
“Büroya üniversiteden bir öğrenci gelmişti. İlk geldiğinde gelip beklemeye başladığını anlatıyor.
Ahmet abiyle sohbet etmişti. Daha sonra da gelmeye Anlatıyorlar: “Birçok şeyi eleştirerek değil, kendisi ya-
devam etti. Ama Ahmet abiyi göremezse bürodan he- parak gösterirdi.”
men gidiyordu. Neden böyle yapıyorsun diye
Anlatıyorlar: “İnsanlarla uğraşmayı, onları dön-
sorduğumuzda ‘siz hiç sohbet etmiyorsunuz üştürmeyi severdi. İnsanlara çabuk ısınan bir yapısı
ki, habire sorguya çekiyorsunuz’ demişti.”
vardı.”
Bu üniversiteli gencin “Ahmet Abi”si Anlatıyorlar: “Yaptığı işten zevk alanlardandı.
Çukurova’da birlikte çalıştığı tüm yol-
Ondan öğrendiğin pekçok şey içerisinde en
daşlarının, ilişkide olduğu hemen tüm
fazla ders alınması gereken yön ‘yaptığın
insanların derinlemesine ilişki kurabil- işten zevk al, işte o zaman yapacağız devrimi’
dikleri bir yönetici... Ahmet sayısız
derdi.”
olanak yaratabilen, kolay kolay “olmaz”
Onlarca anlatımda hep özellikle öne çıkan
demeyen, “yok” demeyen, yaratabilen
işte bu yan.
bir yönetici aynı zamanda. Bu ikisi elbette
birbirleriyle ilişkili bir şey. “İnsanları anlıyor”... Yoldaşı, arkadaşı, ilişkisi,
hasta mı, sorunu mu var, bir ihtiyacı mı var,
Bir yönetici düşünün, bulunduğu alanda bir
cebinde parası mı yok, ayağındaki ayakkabı nasıl?
türlü olanak yaratamıyor. Ya da bir başka yönetici
O hep bunları düşünüyor.
düşünün, ona bağlı olarak çalışan insanları sürekli şikayet
ediyor, “söylüyorum yapmıyorlar” diyor. Peki bu şikayetleri Sabahtan akşama kadar durmaksızın sağa sola talimatlar
dile getiren insanımız nasıl bir yöneticidir? vermenin, herkese şunu yap, bunu yap demenin yöneticilik
olmadığını biliyor çünkü.
Bir kadro ya da yöneticide olması gereken özellikler
dediğimizde onlarca madde sıralayabiliriz. Marksist-Leninist Bildiği için Çukurova’nın hemen her iline, ilçesine,
teoriyi bilmekten başlayıp askeri yetkinliğe kadar pek çok kasabasına, hatta köylerine durmaksızın koşturuyor. Her
şey sayabiliriz. Fakat esas sorun şudur: Yönetici kimi, yerde insanlarla yalnızca görev gereği olmanın ötesinde
neyi yönetecek? Yönetici, savaşı, örgütü, birimi yönetir ilişkiler kuruyor.
diye söylenebilir. Ama o da sonunda bir tek şeye çıkar, yö- Birlikte çalıştığı yoldaşına, kitle ilişkilerine değer vermeyen
neticilik insan yönetmektir. bir yöneticinin devrimciliği de tartışmalıdır, sosyalizmi
İşte böyle olduğu içindir ki, bir yönetici için gereken gerçekten isteyip istemediği de. Örgütsel ilişki “yaptın mı,
asıl şey, belki tüm diğer özelliklerden önce, insanı anlamayı, aldın mı, verdin mi, tamam” demekten ibaret değildir. Devrimci
kavramayı bilmesi, ona değer vermesidir. İnsanı anlamayan, bir örgütten söz ediyoruz. Devrimci bir örgütün örgütsel
insanı kucaklamayan yönetemez. ilişkileri de yoldaşlar arasında kurulan ilişkilerdir. Eğer ilişkide
bu öz yoksa, kimse o ilişkiden bir şey beklememelidir.
Ahmet nasıl yönetmiş ve nasıl gerçekten sevilen bir
yönetici olmuş? Pek çok anlatımın içinde, pek çok insanın Evet, yönetici yoldaşlar, Marksizmi-Leninizmi çok iyi
gözünde bunun bir tek cevabı var: bilmeyebiliriz, bu telafi edilebilir; askeri anlamda bilgilerimiz
yeterli olmayabilir; bu telafi edilebilir; herhangi bir başka
Büroya ilk kez giden biri anlatıyor: “Büronun kapısını
konuda yetersiz olabiliriz; telafi edilebilir. Ama insan
çaldığımda o, Arapoğluyla karşılaştım. Sıcak bir yaklaşımla ilişkileri kırılanın, dökülenin kolay kolay telafi edilemeyeceği
davet etti içeri. İlk kez gitmeme ve ilk kez birbirimizi gör-
bir alandır. Bu konuda yetkin olmalısınız. Yönetici olarak
memize rağmen gösterdiği sıcaklık hani kırk yıllık dost
size öncelikle gerekli olan budur. Altınızdaki yoldaşınızı
denir ya işte öyleydi. Onu tanıdıkça bu yönün onun ancak bu konuda yeterliyseniz geliştirebilirsiniz. Eğer bu
yaşamının vazgeçilmez özelliği olduğunu anladım.”
yanınız yoksa, birlikte çalıştığınız insanlara hemen hiçbir
Bir yoldaşı anlatıyor: Ailesi devrimcilerin evlerine gelip
şey veremezsiniz. Dahası, o alanda yönetiyorum sanırsınız
gitmesini istemiyor. Es kaza götürdüğü insanlar olursa ama yönetemezsiniz. Ancak sorunlarla boğuşur ve boğu-
soğuk karşılıyor. Ama bunun bir istisnası var: AHMET...
lursunuz. Kendiniz de gelişemezsiniz. İnsanlara yoldaşlı-
Bir yoldaşı anlatıyor: Bir gün büroya üzgün bir şekilde ğınızı, sevginizi, saygınızı, sıcaklığınızı, fedakarlığınızı,
gidiyor. Ailesiyle ilgili sorunları var. Ama dışa da pek emeğinizi sunun. Karşılığı mutlaka olur. Birincisi; insiyatifi,
yansıtmamaya çalışıyor. Ahmet, bir sorunu olduğunu talimatı, yani yöneticiliği asla tartışılmayan bir yönetici
anlayıp onunla konuşmaya başlıyor. Henüz hiçbir şey an- olursunuz. İkincisi; Ahmet Öztürkler’in yeri boş kalmaz!