Page 36 - Yürüyüş Dergisi 50. Sayısı...
P. 36

ZEHİRDE ŞİFA  DÜNDEN BUGÜNE İBRET OLSUN DİYE HAİNLERİN LANETİ,

                                                                         UFUK OLSUN DİYE
                Z
                 KAHPEDE                                 KAHRAMANLARIN DESTANLARI ULAŞIR
                 VEFA YOKTUR                                  Aşağıda devrimci harekete sırtını  adına başka siyasetlerle görüşme, örgüt


                                                    (...)
                                                           dönerek ihaneti seçen, düşmanın iş-  adını kullanarak çek-senet tahsilatı,
                             Satılmışlığın, kahpeliğin,    birlikçisi haline gelen hainlerden dör-  gasp gibi işler yapma vb. yoluna gitti.
                      riyakarlığın, adiliğin ve her çeşit  dünün yaptıkları ihanetleri ve karşı-  Ajan-muhbir diye bilinen şaibeli kişileri
                                  aşağılık ve her çeşit
                                                           laştıkları sonla ilgili yapılan açıkla-  yanına alarak açık bir karşı-devrimci
                       yabancılaşmanın karışımı olan
                                                           maları kısaltarak veriyoruz:        çalışma içine girdi.
                        Karanlık Denizi'nin ortasında,
                            Güneşi batmayan bir ada.          "ÖRGÜTÜMÜZÜ ARKADAN                 - Cezaevi firarisi ve kesinleşmiş
                           Ben ne şuralıyım ne buralı,     HANÇERLEMEYE ÇALIŞAN, PO-           cezası olmasına rağmen polis yaptığı
                                        Adalıyım adalı,    LİS KOMPLOLARINA ORTAK              her şeye göz yumdu. Ona, Devrimci
                                     Adam ormanlıktır.                                         Sol'u bölecek adam gözü ile baktı, çe-
                                                           OLAN ALİ AKGÜN'Ü CEZALAN-
                    Dostluk yoldaşlık, mertlik ormanı,                                         tesini genişletmesine göz yumdu. Arada
                                                           DIRDIK"
                                  bütün Ada'mı kaplar.                                         zımni bir anlaşma vardı. Bu anlaşma
                       Erdemin güneşi yirmidört saat          1990 Ekim ayında Devrimci Sol    o denli açıktı ki, varlığı ve yaptıkları
                                      aydınlatır adamı     tarafından yapılan bir açıklamada   bilinmesine rağmen, polise düşenlere
                                                           böyle deniyordu. Açıklamanın deva-
                  Biz ada sakinleri bilmeyiz karanlığı.                                        bile kendisiyle ilgili tek bir şey sorul-
                                                           mında ise, ihanetçinin suçları tek tek
                  Ben adalıyım ey kahpe hücre, Ada'lı                                          madı. (…)
                                                           şöyle sayılıyordu:
                                                    (...)                                         -Bu süreçte (1983-85), hareketle
                                        MAHİR ÇAYAN           - Devrimcilere ve halka karşı suç iş-  ilişkisi kopan ya da durumunu bilmeyen
                                                           leyen ve yapılan soruşturma sonucu bu  insanlarımızı aldatarak etrafına top-
                                                           suçları kesinleşen Ali Akgün, örgütümüz
                                                                                               lamaya çalıştı. Uyarılara rağmen bun-
                      DEVRİMCİ HAREKETTE                   tarafından yargılanarak ölüme mahkum  dan vazgeçmedi, örgütümüze  karşı
                                                           edilmiş ve cezalandırılmıştır.
                      ORTAYA ÇIKAN İHANETÇİLER                                                 polisin icazetinde komplo tezgahla-
                                                              - Ali Akgün, 12 Eylül öncesi örgütü-
              Sayı: 50                                                                         yarak karşı-devrimci bir faaliyet yü-
                         Düşman devrimci mücadele sürdüren  müzün Akdeniz bölgesinde faaliyet gös-
              Yürüyüş                                                                          rütmeye devam etti.
                      hareketlere karşı saldırılarını çok çeşitli  teriyordu. Bölgede yetkisi olmadığı halde,
              21 Ocak                                                                             - Başlangıçta yalnızdı. Ama daha
                      biçimlerde sürdürür. Tarihsel olarak bu
              2018                                         kendi başına bir soygun örgütledi, bazı  sonra, örgütümüzün yurtdışı sorumlusu
                      böyledir. Gözaltına almalar, işkenceler,  yoldaşları "örgüt kararı" diye aldatarak
                      tutuklamalar, tehditler, katletmeler gibi.  eyleme dahil etti. Eylemin başarısızlığa  ve merkez komitesi üyesi Paşa Güven'in
                      Düşmanın bu açık saldırılarını devrim-  uğraması ve eyleme katılanların yaka-  ülke içindeki yoldaşlarla uyumsuzlu-
                      ciler her dönem yaşamışlardır ve düş-  lanması ardından, kendisinden işlediği  ğunun derinleşmesi sonucu, onunla
                      manın bu saldırılarına karşı mücadele  suçun hesabı soruldu ve sonuçta ceza-  işbirliği içine girdi.
                      etmeyi bir görev sayarlar.           landırılarak sıradan sempatizan konu-  - Paşa Güven'den, 1984-85 yıllarında
                         Ancak düşman sadece bu açık sal-  muna indirildi.                     ülkeye dönmesi istenmişti. Ama o bunu
                      dırılarla yetinmez.  Tüm sınıflı top-   - 1982 yılında, Elazığ Cezaevi'nde,  yapmadığı gibi (…) ülke içindeki yol-
                      lumlarda olduğu gibi, ülkemizde de   hareketimizin diğer bazı devrimci ör-  daşlar maddi ve manevi çok zor koşul-
                      düşman devrimci örgütlerin içine ajan  gütlerle birlikte örgütlediği firar eylemine  larda yaşarken, o kendi kişisel çıkarları
                      yerleştirme, zayıf karakterli insanları  katıldı. Firarın ardından (…) sıradan  peşinden koşmuş (…) kirli işler çevir-
                      kullanma gibi yöntemleri de dener.   sempatizan konumunda olduğu halde   meye başlamıştı. Paşa Güven'in ülkeye
                         Düşman doğrudan kendi adamını     yetki istedi. Bu kabul edilmeyince kariyer  dönmeyi reddettiği ve ülke içinde yol-
                      bir örgüte yerleştirme yollarını aradığı  tutkusu ve ihtiraslarıyla hareket etmeye,  daşlarla uyumsuzluğunun derinleştiği
                      gibi, gerçek anlamda davaya inanmamış,  hareketimizi bölme amaçlı polisiye faa-  bu dönemde, Ali Akgün onunla yaptığı
                                                                                               işbirliğinden güç alarak komplocu faa-
                      düzen bağlarını koparamamış, zayıf,  liyetlere girişti. Her türlü devrimci ilke
                      bencil kişilikleri çeşitli vaadlerle işbir-  ve değeri çiğnemekten kaçınmadı.  liyetini yoğunlaştırdı. (…)"
                      likçileştirerek, devrimci hareketlere darbe  - Özellikle 1983 başında, hareketimize  İhanetçi Ali Akgün, Paşa Güven'in
                      vurma, zarar verme yollarına da başvurur.    yönelik gerçekleşen ve önemli bir güç  ihraç edilmesinden sonra da onunla
                         Devrimci harekette de zaman zaman  kaybına yol açan operasyon sonrası,  ilişkisini sürdürdü, ihbar ve alçaklık-
                      bu tür inançsız, zayıf kişilikler çıkmış  devrimciliği bırakmış ya da daha önce  larına devam etti. Öyle ki, biri yurtdı-
                      ve kendisini düşmana kullandırmış-   hareketten atılmış, şaibeli, hatta polis  şında, diğeri ülkede aynı işi yaptılar.
                      lardır. Ama bunu yapanların karşıla-  denilen kişileri çevresinde toplayarak  - Ancak ihanet çetesinin bütün ça-
                      şacakları son da bellidir. Düşmanla  bir çete oluşturma, yönetici yoldaşları  baları sonuç vermedi ve hainler amaç-
                      işbirliği yapmanın, ihanetin bir bedeli  ihbar etme, haklarında spekülasyonlar  larına ulaşamadılar. Ali Akgün, 1985
                      vardır ve onlar da bu bedeli öderler.  üretme, örgüt adını kullanma, örgüt  yılında, yaptıklarıyla hiçbir sonuç elde



               36
                             TÜM EMPERYALİSTLER, SIRTLAN VE ÇAKAL SÜRÜSÜDÜR
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41