Page 57 - Yürüyüş Dergisi 52. Sayı...
P. 57
Ali Turgut AYTAÇ, Duran ERDOĞAN: Arzu ÇOLAK:
Amerikan 6. Filosu 10 Şubat 1969’da İstanbul boğazına Sesi-soluğu yettiğince tu-
gelip demirlediğinde vatansever devrimci gençlik ve emekçiler tuklu-devrimci evlatlarının
“ABD defol” demek ve 6. Filoyu protesto etmek için 16 Şu- sesi olmaya çalışan, onlar için
bat'ta İstanbul’da bir yürüyüş düzenlerler. Yürüyüş Beyazıt’tan bedenini açlığa yatırıp, yeri
başlayıp Taksim’de bitecektir. Devrimciler, vatanseverler geldiğinde polislerin yakasına
yürüyüşe hazırlanırken, gerici, faşistler de yürüyüşü engellemek yapışan biriydi. Hapishane-
Ali Turgut Aytaç Duran Erdoğan Arzu Çolak
için hazırlıklarını sürdürdüler. Gerici, faşist gazetelerde, “ya lerle ilk tanışıklığı 12 Eylül
tam susturacağız, ya kan kusturacağız”, “kızılları boğmanın vakti geldi” gibi yazılar cuntasıyla oldu. Oğlu tutuklanmış ve Mamak
yazılır. 16 Şubat günü yürüyüş kolundaki ilk gruplar, Taksim alanına girerken, aralarında Askeri Hapishanesi’ne konmuştu. O günden
şu anki AKP’nin yöneticilerinin de olduğu gericilerin ve faşistlerin saldırısına uğradılar. itibaren tutuklu aileleri mücadelesi içinde
Saldırıda Ali Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan adındaki devrimci işçiler katledildiler. yer aldı. Yakalandığı kanser hastalığı nede-
niyle 16 Şubat 2009’da aramızdan ayrıldı.
Anıları Mirasımız ve kırmamak.
Her davranışından hareketimizin yoğun tecrübesini taşıdığını
görmek mümkündür. Ama ondan ne konumuna ne de yılların
Çalışma Arkadaşları İrfan Barlık'ı Anlatıyor: insanı olduğuna dair en ufak bir hareket göremezsiniz. Hareketimiz
İrfan Barlık (Ferhat) Yoldaşımızı Kavgamızda içinde 16 yıldır bulunduğunu anlattığımızda insanların saygısı
bir kat daha arttı. Ayrıca ne kadar emek harcadığını, yorgun
Yaşatıyor, Hesabını Sormaya Devam Ediyoruz
olup olmadığını da anlamak mümkün değildir. Bunları asla
Şehitlerimiz kavgayı bize öğreten, devrim yolumuzu aydın- konu etmez. Çalışma alanını dirhem dirhem, taş taş kendi inşa
latanlardır. Onların yaşamları da şehit düşmeleri de birer okuldur. etmiştir. Bununla övündüğü asla görülmemiştir. Ama yarattıklarını,
Eğer Parti kültürü, Parti inancı, önderlik sevgisinden bahsedeceksek Parti'nin olanaklarını koruma söz konusu olduğunda Ferhat
Ferhat'ın yaşamını ve şehit düşmesini anmadan geçemeyiz. bombası patlar ve asla affetmez. İlişkilerin çarçur edilmesine,
Ferhat'ta bir hedefe ulaşmak için iki gün bile sabretmemenin küçük burjuva zaaflardan, kuralsızlıklardan dolayı Parti'mizden
eserini bulamayız. Hedeflerini en genel olarak belirler ve ortaya soğutulmasına asla anlayış göstermez. Şehitlerimizin her damla
çıkacak sorunların çözümünde her zaman en ağır sorumluluğu kanının, yılların emeğinin o ilişkilerde ve olanaklarda cisimleştiğini
kendine alır. Beyni oportünizmin ve teslimiyetçiliğin suyunda görür ve bunların ziyan edilmesine yönelik bir davranış Ferhat'ı
kırk kere yıkanmış nice insanlara aylarını vermiştir. Bu derece kesinlikle karşısında bulur. Yani tam anlamıyla bir sahiplenme
gözleri kör edilmesine rağmen Ferhat onlara muhakkak bir ve mütevazilik okuludur Ferhat...
şeyler öğretmiştir. İlgilenmeye başladığı insan bir süre sonra Kılavuz, cephanenin geçirilmesi aşamasında çalışma kural-
deyim yerindeyse büyülenir. Ferhat'ın çok ilgilendiği insanla az sızlıklarına düştü. Ferhat onu sorgularken "Başıma her şey
ilgilendiği insan arasındaki farkı çok bariz görmeniz mümkündür. gelebilir. Ama cephane sapasağlam gerillaya ulaşmalı." demişti.
Her insanın en sıradan sorunu bile onun için üzerinde saatlerce Bu sahiplenme duygusuna kılavuz şaşırıp kalmıştı.
durulması gereken, çözüm bulunması gereken sorunlardır. Her Şehit düşmesi de bir okuldu, yaşamı gibi. Parti'ye, gerillaya,
insanı, her ilişkiyi sabırla işler ve her zaman uzun vadeli düşün- yani Ferhat'ın özlemlerine, sevdiklerine cephane ulaştırma emri
memiz gerektiğini anlatırdı. Bu sabır bir dervişin veya İsa'nın almıştı. Bu emri yerine getirmek için can atıyordu. Cephaneyi
sabrı değil; bilakis gerektiği yerde patlamak için bekleyen bir geçiren kafileye katılmak zorunda değildi. Ama yoldaşlarıyla
bombanın sabrıdır. Coşku, inanç, devrimin bir adım daha ileri uzun bir süre tartışarak kendisi gitmeye karar verdi. Tehlikeli
taşınması özlemleri içini yakıp kavurmaktadır. Ama O sakin, diye hamallar fünyeleri taşımak istemediler. Fünyelerin olduğu
sabırlı bir şekilde yapısını inşa etmekle meşguldür. çantayı o sırtlandı. Kafasında eğer pusuya düşülürse, fünyelere
Kendi alternatifini yaratma, onlara çaba sarf etme onda bir bir mermi sıkıp onlarla beraber düşmana sıkılan bir kurşun
tutkudur. Kesinlikle bıkmaz. Tekrar tekrar anlatır. Karşısındaki olmayı planlamıştı. En önde sınırı geçti. Onun yaptığı bu
anlamadığı veya hata yaptığı zaman sebebini ilk önce kendinde davranış diğerlerine cesaret kaynağı oldu. En önde çatışarak
arar. Tekrar tekrar “niye anlatamadım” diye düşünür. En son şehit düştü, ne yazık ki, fünyeleri patlatmaya zamanı olmadı.
karşısındakini sorgulamaya başlar. Öğretebileceği her şeyi öğ- Ama Ferhat bombası düşmanın beyninde patladı. Artık düşmanın
retmeye ve bir an evvel Parti'ye yeni bir kadro yetiştirmeye korkması için bir sebebi daha var.
çalışır. Yanında çalışanlar anne babalarından öyle itina, öyle Parti'yi ve yeni insanı bu denli özümsemiş bir yoldaşımızın
çaba, öyle ilgi görmemiştir dersek yanlış olmaz. kendi çevresinde bıraktığı etki yüksek olmalıdır kuşkusuz.
Parti'nin kendisine verdiği görevlerin yerine getirilip getiril- Nitekim öyle de oldu. Onlar Ferhat'ı iyi tanıyorlardı. Ferhat
memiş olması onun kendi kişiliğini tartarken alacağı temel onlara emek harcayandı. Onların dert ortaklarıydı. Hatta bir
ölçüdür. Eğer bir görev yerine getirilmişse, Ferhat Parti'mizle kısmının hayata bağlanma sebebiydi. Bugün Şam'ın, Halep'in
bütünleştiğini düşünür. Yok eğer görev şu veya bu sebeple yoksul Kürt evlerinde onun resmini görmeniz mümkün. Çünkü
yerine getirilmemişse Ferhat'ın sorgu sandalyesinde göreceğimiz Ferhat, Kürt halkının, Kawalar kervanının bir neferidir artık.
yine Ferhat'tır. Bizim insanlarımızla çalışırken de, sıradan Bize, yoldaşlarına onun anısını yaşatmak, hesabını sormak
insanlarla çalışırken de yöntemi budur. İşler ters gittiğinde görevi kalıyor. Düşmanın korkusunu, halklarımızın umudunu
"Parti'nin karşısına çıkacak yüzüm kalmadı" demiştir birçok büyütmek görevimiz var. Sana ve bütün şehitlerimize and olsun
kere. ki, başaracağız.
Hayat onun için yaşanılacak değerdedir. Hayatı sever ve "Ferhat Yoldaş Yaşıyor, Partimiz Yol Gösteriyor, Cephemiz
dolu dolu yaşar. Esprilerinden nasibini almayan yoktur. Esprileri Savaşıyor!"
de kendi kişiliğinin göstergelerinden biridir. Hedef yine öğretmek "Yaşasın Önderimiz Dursun Karataş!"